Selman-i Farisi ( r.a.)
Silsile-i Sadatin H.z Ebu Bekir`den ( r.a. ) sonraki ikinci halkasi Ebu Abdullah Selman-i Farisi ( r.a.) aslen iranlidir. Eski ismi ” Mabeh” olup peygamber Efendimiz tarafindan kendilerine ” Selmanu`l-hayr” lakabi verilmistir. Nesep zikrederek anilmak istendiginde ” Selman ibnu`l-islam ” denir.
Gencliginde Mecusi iken hak din askiyla ecdadinin dinini terk ile evvela Hristiyanligi kabul etmis ve daha sonra ahl-i kitabin beklemekte olduklari ahir zaman nebisinin hidayet gunesinin Arabistan ufkundan dogacagina dair ruhbanlarin isaretiyle ” O hidayet nuruna uymak belki bana nasip olur.” halis umidiyle oralara gitmeye davranirken refakatlerine dahil oldugu tacirlerin hiyanetiyle køle olarak Medine Yahudilerinden birine satilmistir. Lakin hak ve hakikati aramak hususundaki halis niyeti mukafatsiz kalmadi ve Cenab-i Hakk,Medine`de esaret zincirine dusmek felaketini, kiymet bicilemez bir nimete cevirdi.
Resulullah Efendimiz`e , alametlerini bir bir gørunce hemen iman edip ve hatta rahmet hazinesi Peygamberimizin yardim ve lutuflariyla hurriyetine kavusarak ashab-i kiramin ustunlerinden olmustur. ” Bedr ” ile ” Uhud ” gazalarinda bulunmasina Yahudi elinde esareti mani oldu ise de ” Hendek ” teten itibaren butun gazalara peygamber Efendimiz`den ayrilmadigi gibi H.z Ømer zamaninda, Sam ile irak fetihlerinin hemen hepsine de ihtiyar haliyle istirak etti. Hendek gazasi`nda Medine`yi dusman hucumundan kurtarmak icin etrafina hendek kazilmasini tavsiye eden de odur.
Rasulullah ( s.a.v.), ashab-i kiram arasinda kardeslik tesis buyurduklarinda Selman-i Farisi ( r.a.) de Ebu`d Derda ( r.a.) ile kardes edilmisti. Iran`in fethinden sonra H.z Ømer ( r.a.) tarafindan kisralarin payitahti olan ” Medayin`e vali nasbolunmus ve ” 35 ” senesinde , Hilye, Usdu`l-Gabe ve isabe`ye gøre 250 yasinda, Medayin valisi iken vefat etmislerdir.” ( Radiyallahu anhu ve kuddise sirruhu)
SELMAN-I FARiSi`NiN ( R.A.) iMANI
Selman-i Farisi ( r.a.) Hazretleri bunyesi kuvvetli bir zat idi. Medine-i Munevvere etrafinda hendek kazilirken on kisilik isi basariyordu. Gunde bes arsin derinliginde on bes arsin yer kaziyordu. Gerek imanindaki ihlasindan, gerek o gunlerdeki buyuk hizmetlerinden dolayi Sahabe-i Kiram Hz. Selman`i paylasamaz oldular. Muhacirin de, Ensar`da ” Selman bizdendir.” dediler. Resulullah ( s.a.v.) bu søzleri isitince ” Selman bizdendir. Ehl-i Beyt`tendir.” diye taltif buyurdular.
” Selman`a doyasiya ilim verilmistir.” Hadis-i serifi kendilerinin ilimdeki kemalatina delil oldugu gibi kisralarin mulkunu idareye me`mur Medayin valisi iken fakirligi tercih etmesi de zuhdunun kemaline sahittir.
Hasan- Basri Hazretleri buyurdu ki : Selman-i Farisi ( r.a.) son anlarinda: ” Rasulullah ( s.a.v.) dunya nimetlerinden kanaat edecegimiz miktarin ancak bir yolcu azigi kadar olmasi icin bizimle ahdetti de biz bu ahde sadik kalamadik ” diye agladi. Halbuki vefatindan sonar terikesine baktik, biraktigi malin kiymeti nihayet yirmi kusur, yahud otuz kusur dirhem idi.
Fazilet Takvimi
Hz Allah sefeatlerine nail eylesin, Bizler , ølmeden evlatlarimiza ne kadar mal birakacagiz diye buyuk bir yaris icerisindeyiz, Vay halimize.