Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Archive for the ‘İmam-ı Azam’ Category

Bunlardan daha hayırlı söz var mıdır?

Posted by Site - Yönetici Şubat 24, 2017

32-farz-otuz-iki-farzsnnetenegerekvardyenler

Bunlardan daha hayırlı söz var mıdır?

İmâm-ı Âzam (rah.), bir sabah namazından sonra birçok dînî meseleye cevap vermekle meşgul oldular.

“Bu vakit Cenâb-ı Hakk’ı zikir ve hayırlı söz ile meşgul olma vakti değil midir?” denilince:

“Bu helâldir ve şu haramdır, diye dînin hükümlerini beyan etmekten daha hayırlı söz var mıdır? İnsanlara (Ehl-i Sünnet) îtikâdını öğretiyor, günah ve haramlardan uzak durmalarını söylüyoruz. Bu da Allâhü Teâlâ’yı zikir değil midir? Azığı kalmayan yolcu yaşayamadığı gibi ilimsiz ibâdet edenler de ibâdetlerinin meyvesini, faydasını göremezler.”

İmâm-ı Âzam (rah.) bir gün bilmeden bir çocuğun ayağına bastı. Çocuk:

“Yâ İmam, hakların alınacağı kıyâmet gününden korkmaz mısın?” deyince İmâm-ı Âzam (rah.) hemen bayılıp düştü. Ayılınca: “Bir çocuğun sözü kalbinize niçin bu kadar tesir etti?” diye soruldu:

“Bu çocuğa bu söz Allah tarafından telkin edildiğinden korktum.” buyurdu.

Kaynak : Mevâhibü’r-Rahman

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Leave a Comment »

İmâm-ı A‘zam ’ın Takvası

Posted by Site - Yönetici Aralık 2, 2016

imam-i-azam-in-takvasi

İmâm-ı A‘zam ’ın Takvası

İmâm-ı A‘zam (r.a.) hazretlerinin bir Mecûsî’den alacağı vardı, onu istemek üzere evine gitti. Borçlunun kapısına vardığında ayakkabısına necaset bulaştı. Onu silkeleyince bir parçası Mecûsî’nin evinin duvarına yapıştı. İmâm-ı A‘zam (r.a.) “Eğer şunu bırakırsam Mecûsî’nin duvarını çirkinleştirmiş olacak, kazımış olsam duvardan az da olsa toprak dökülecek” diye düşünüp kapıyı çaldı. Mecûsî çıktı, borcunu istemek için geldiğini zannederek mazeretler söylemeye başladı.

İmâm-ı A‘zam hazretleri ‘bundan daha mühim bir iş için buradayım’ deyip duvarın kirlendiğini bildirip ‘nasıl temizleyelim’ diye sordu.

Mecûsî:

Ben önce nefsimi temizlemekle işe başlıyorum” deyip hemen orada Müslüman oldu.

(Mir’atü’l-Hâmidîn)

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Takva, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Leave a Comment »

40 Sene Yatsı Abdestiyle Sabah Namazı

Posted by Site - Yönetici Şubat 24, 2016

İmamı Âzam Hazretleri hakkında, Kırk sene, yatsı abdestiyle sabah namazını kılmıştır

40 Sene Yatsı Abdestiyle Sabah Namazı

İmam-ı Âzam Hazretleri hakkında, “Kırk sene, yatsı abdestiyle sabah namazını kılmıştır” denir, doğrudur.

Hazreti İmam, giderken iki kişinin kendisi hakkında “İşte yatsı abdestiyle sabah namazını kılan zat budur” diye konuştuklarını duyar. Bunun üzerine:
Yâ Rabbi, bu insanları yalancı çıkarma. Ben, senin huzuruna bende olmayan bir sıfatla çıkmaktan haya ederim, diyerek ondan sonra yatsı abdestiyle sabah namazını kılmaya başlamış ve bu 40 sene devam etmiş.

Hazreti İmam’ın namaz kıldığı mescidin müezzini anlatıyor:
– Yatsı namazını kılıyorduk. İmam namazda “Zilzal” sûresini okudu. Cemaat içinde İmam-ı Âzam da vardı. Namaz bitti, herkes çıktı. İmam-ı Âzam tefekkür halinde, olduğu gibi duruyordu. Onu rahatsız etmemek için kandili yanar vaziyette bırakarak çıktım. Onun mescidde kalacağını tahmin ederek kapıyı kilitledim. Sabah ezanını okuyup içeri girdiğimde, o hâlâ ayakta ve sakalını eline almış şöyle yalvarıyordu:
– Ey zerre kadar hayrı da, zerre kadar şerri de karşılıksız bırakmayan Allah’ım. Bu kulunu cehennem azabından ve ona yaklaştıran şeylerden koru. Bu kulundan rahmetini esirgeme.
İçeri girince beni farketti. Zamanın geçtiğinden haberi yoktu. Yatsı namazı yeni bitmiş zannederek:
– Kandili mi alacaksın? dedi. Ben:
– Hayır, sabah ezanını okudum, dedim. Bunun üzerine sabah olduğunu anladı ve bana:
– Bu gördüğünü kimseye söyleme, diye tenbih etti. Kendisine söz verdim ve vefatına kadar bunu kimseye söylemedim.
Hz. imam sabah namazının sünnetini kıldı ve oturdu. Sonra bizimle beraber farzı da kıldıktan sonra çıktı. Ben anladım ki, sabah namazını yatsı namazının abdestiyle kılıyordu. Çünkü mescidin kapısı akşamdan kilitlenmişti.

İmam-ı Âzam Hazretleri çok da cömertti. Bir gün Şakik-i Belhî HZ. ile giderlerken, karşıdan gelen bir adamın, yolunu değiştirdiğini gördü. Durumu farkeder etmez adama yetişip:
– Beni görünce neden yolunu değiştirdin? diye sorunca adam:
– Yâ imam, size olan borcumu zamanında ödeyemediğim için utandım, diye cevap verdi. Bunun üzerine İmam-ı Âzam Hazretleri:
– Eğer sen bu kadar sıkıntı içindeysen, şu insanlar şahit olsun ki, ben senden alacağım olan 10.000 dirhem borcumu sana hibe ettim. Bu vesileyle senin utanmana sebep olduğum için de beni bağışla, kusura bakma, dedi.

İşte islam ahlakı ve işte İmam-ı Âzam Hazretleri’nin büyüklüğü. Onu küçümseyenler, buyursunlar aynı büyüklüğü kendileri de göstersinler.

Şerife Şevval Kardelen.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, Şerife Şevval Kardelen, İmam-ı Azam | Etiketler: , | Leave a Comment »

İmam-ı Â’zam Hazretlerinin Dilinden Düşürmediği Meşhur Tesbih Duası.

Posted by Site - Yönetici Mart 24, 2015

4  tesbih duası,İman ve nikâh tazelemek - Tecdid-i iman ve nikah duası

İmam-ı Â’zam Hazretlerinin gece gündüz dilinden düşürmediği rivayet edilen meşhur tesbih duası

“Subhâne’l-ebediyyi’l-ebed.

Subhâne’l-vâhidi’l-ehad.

Subhâne’l-ferdi’s-samed.

Subhâne râfi’s-semâi bi-gayri amed.

Subhâne men beseta’l-arda alâ mâin cemed.

Subhâne men haleka’l-halka fe-ahsâhüm aded.

Subhâne men kaseme’l-erzâka ve lem yense ehad.

Subhânellezi lem yettehiz sâhibeten, vela veleden.

Subhânellezi lem yelid ve lem yûled ve lem yeküllehû küfüven ehad.

Subhâne men yerânî ve ya’rifü mekânî ve yerzukunî velâ yensânî… “

Subhânellahi veteala amme yasifun…

**********************************************

Türkçe Manası .

“Ebed ve ebedî olan Allah’ı tesbih ederim.

Bir ve tek olan Allah’ı tesbih ederim.

Tek ve her şey kendisine muhtaç olan Allah’ı tesbih ederim.

Semayı direksiz yükselten Allah’ı tesbih ederim.

Yeryüzünü donmuş su üzerine yayan Allah’ı tesbih ederim.

Mahlukatı yaratan ve onları çeşitlendiren Allah’ı tesbih ederim.

Rızkı taksim eden, hiçbir canlıyı unutmayan Allah’ı tesbih ederim.

Eş ve çocuk edinmeyen Allah’ı tesbih ederim.

Doğurmamış, doğrulmamış ve hiçbir şey de kendisine denk olmayan Allah’ı tesbih ederim. Beni gören, yerimi bilen, beni rızıklandıran ve beni unutmayan Allah’ı tesbih ederim.”
.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Dualar, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Etiketler: | Leave a Comment »

İmam-ı Azam’dan Nasihatler.

Posted by Site - Yönetici Ocak 12, 2015

20120603_194237 copy.jpgrrr (2)

İmam-ı Azam’dan Nasihatler.

İmam-ı Azam Hazretleri’nin oğlu Hammad’a –eğer tatbik edilirse– dünya ve âhiret bahtiyarlığına eriştirecek vasiyetleri:

1. Allâh’tan kork, âzâlarını günahlardan koru ve takva sahibi ol. Allâh’ın kulu olduğunu bilerek onun emirlerini yerine getir.

2. Amel etmek için muhtaç olduğun ilmi daima tahsile çalış, cehaletten kurtul.

3. Dinine ve dünyana faydalı olacak kimselerle arkadaşlık yap,

4. Nefsine rıfk ve adaletle davran, zulmetme.

5. Müslüman veya zimmî; hiç kimseye düşmanlık ve eziyet etme.

6. Allâh’ın sana verdiği mal, mülk ve makama kanaat et.

7. İnsanlara muhtaç olmamak için çalış.

8. İnsanların sana hürmet nazarıyla bakmasını arzu etme.

9. İzni olmaksızın kimsenin işine karışma.

10. İnsanlarla karşılaştığında selâm ver; onlara az, güzel ve tatlı söz söyle; iyi insanları sev, kötü insanları idare et.

11. Allâh’ı çok zikret ve Resûlullah’a (s.a.v.) da çok salavat getir.

13. Her gün muhakkak Kur’ân-ı Kerîm oku, sevabını Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) bağışla.

14. Bütün sırlarını gizle.

15. Komşuna iyilik yap ve onlardan gelen eziyetlere sabret.

16. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine sımsıkı sarıl, ona göre amel et, cehalet ve dalalet ehlinden uzaklaş.

17. Her işte niyetin daimâ halis olsun, helal yemeye gayret et.

18. Sıhhatli iken Allâh’ın azabından korktuğun gibi onun rahmetinden de ümidini kesme ve;

19. Ölüm hastalığında Allâhü Teâlâ’nın merhametinden ümidli ol.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Nasihat, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Leave a Comment »

Bunları Biliyormuydunuz ?

Posted by Site - Yönetici Ekim 6, 2014

İmam-ı Azam Hazretleri,Imam-ı Azam Hazretlerinin kabri

İmam-ı Azam Hazretlerini, zorla sırtı üstü yatırıp ağzına zehirli şerbeti dökerek, 767 (H. 150) senesinde Bağdat zindanlarında şehid ettiler.

İmam-ı Âzam ve Kadılık

İmam-ı Azam Ebû Hanife hazretleri, kendisine teklif edilen Kadılığı kabul etmediği için öldürüldü. İslam’ın hakim olduğu ve şer-î kanunların yürürlükte olduğu bir dönemde bile, Imam-ı Azam Hazretleri gibi büyük bir âlim, “Kadı olup, insanların malı ve canı hakkında ahkam vermektense ölümü tercih ederim” diyerek hakimliği kabul etmemiştir.
Hakimliği kabul etmediği için, hapse atılmış ve zindanda günlerce işkence gördükten sonra, şahadet şerbetini içmiştir.
Imam-ı Azam hazretleri, geçimini esnaflık ile sağlıyordu.
Devletten bir görev ve maaş almadı. (Dört büyük imamın hiçbiri devlet memuru değildi. Büyük hizmetler, memuriyetle değil, aşk, şevk, heyecan ve büyük bir özveriyle çalışmakla olur…)
Halife Mansur’un kendisine verdiği. Temyiz Mahkemesi Reisliğini kabul etmediği için zindana atıldı.
İşkence ettikten sonra, ayaklarının altından kanlar akan ve halsiz düşen Imam-ı Azam Hazretlerini, zorla sırtı üstü yatırıp ağzına zehirli şerbeti dökerek, 767 (H. 150) senesinde Bağdat zindanlarında şehid ettiler. Mütercim.

Kaynak :Dipnot : İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri, Fatih Yayınevi: 6/536-537.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Ruhu`l Beyan Tefsirinden Kıssalar, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Etiketler: , | Leave a Comment »

İMAM-I AZAM’DAN NASİHATLER

Posted by Site - Yönetici Nisan 11, 2014

İMAM-I AZAM’DAN NASİHATLER

İmam-ı Azam Hazretleri’nin oğlu Hammad’a -eğer tatbik edilirse- dünya ve âhiret bahtiyarlığına eriştirecek vasiyetleri:

1. Allâh’tan kork, âzâlarını günahlardan koru ve takva sahibi ol. Allâh’ın kulu olduğunubilerek onun emirlerini yerine getir.

2. Amel etmek için muhtaç olduğun ilmi daima tahsile çalış, cehaletten kurtul.

3. Dinine ve dünyana faydalı olacak kimselerle arkadaşlık yap,

4. Nefsine rıfk ve adaletle davran, zulmetme.

5. Müslüman veya zimmî; hiç kimseye düşmanlık ve eziyet etme.

6. Allâh’ın sana verdiği mal, mülk ve makama kanaat et.

7. İnsanlara muhtaç olmamak için çalış.

8. İnsanların sana hürmet nazarıyla bakmasını arzu etme.

9. İzni olmaksızın kimsenin işine karışma.

10. İnsanlarla karşılaştığında selâm ver; onlara az, güzel ve tatlı söz söyle; iyi insanları sev, kötü insanları idare et.

11. Allâh’ı çok zikret ve Resûlullah’a (s.a.v.) da çok salavat getir.

13. Her gün muhakkak Kur’ân-ı Kerîm oku, sevabını Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) bağışla.

14. Bütün sırlarını gizle.

15. Komşuna iyilik yap ve onlardan gelen eziyetlere sabret.

16. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine sımsıkı sarıl, ona göre amel et, cehalet ve dalalet ehlinden uzaklaş.

17. Her işte niyetin daimâ halis olsun, helal yemeye gayret et.

18. Sıhhatli iken Allâh’ın azabından korktuğun gibi onun rahmetinden de ümidini kesme ve;

19. Ölüm hastalığında Allâhü Teâlâ’nın merhametinden ümidli ol.

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hakîki mücâhid, nefsine karşı cihad edendir.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)

Kaynak : Fazilet Takvimi 07.04.2014

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Nasihat, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Leave a Comment »

İmam-ı A’zam Ebu Hanife Hazretleri

Posted by Site - Yönetici Şubat 18, 2014

imam-i-azamimam-c4b1-azam-hazretleriimam-c4b1-azam-hazretlerinin-kabri

İmam-ı A’zam Ebu Hanife Hazretleri

Peygamber efendimiz, İmâm-ı a’zam hazretlerinin geleceğini birkaç hadis-i şerifle haber vermiştir. Diyâ-i manevî, Mevduat-ül-ulûm, Hayrat-ül-hisân, Mirât-i kâinat ve Dürr-ül-muhtar’da yazılı olan hadis-i şerifte, (Ebû Hanîfe ümmetimin ışığı olacaktır.) buyuruldu. Dün hayatını bildirdiğimiz hadis ilminde de icazeti bulunan büyük fıkıh alimi seyyid İbni Âbidin hazretleri, bu hadisi şerifin sahih olduğunu bildirmektedir.

Bu hadis-i şerif, büyük âlim Ebülleys-i Semerkandî hazretlerinin Mukaddime kitabında ve bunun şerhi Tekaddüme kitabında da yazılmıştır. Gaznevî’nin Mukaddime adındaki fıkıh kitabının önsözünde İmâm-ı a’zam’ı öven hadis-i şerifler yazılıdır. Bunun şerhi olan Diyâ-i manevî kitabında kâdı Ebülbekâ hazretleri, (İbni cevzî, bu hadise mevdu demiş ise de, bu sözü taassuptur. Çünkü bu hadis, çeşitli yollardan gelmiştir.) buyuruyor.

Hayrat-ül-hisan kitabını müellifi İbni Hacer-i Mekki hazretleri, Şâfiî fukahasının büyüklerindendir. Şafii olmasına rağmen, mezhepsizlerin dediği gibi, mezhep taassubu olsaydı, Hanefi mezhebinin kurucusu hakkındaki hadisi şerifleri kitabına almazdı.

Mevduat-ül-ulûm kitabının sahibi Taşköprü Zade, Ahmed bin Mustafâ, Osmanlı âlimlerindendir. Şakâik-i Numâniyye tarih kitabı ile Miftah-üs-seâde kitabı meşhurdur. Oğlu Kemaleddîn Muhammed, Miftâh-üs-seâde kitabını Türkçeye tercüme ederek Mevduat-ül ulûm ismini vermiştir.

Mirât kâinat kitabının sahibi Nişancı Zade, Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin Ramazan, Edirne kadısı idi. Mirât kâinat kitabı meşhurdur.

Dürr-ül-muhtar kitabının sahibi Alaüddin Haskefi, Şam müftîsi idi. Bunun Dürr-ül-muhtar kitabına İbni Âbidîn, Burhaneddin İbrahim bin Mustafa Halebî ve Ahmed Tahtâvî kıymetli hâşiyeler yapmışlardır.

Bu âlimlerin doğruluğunu tasdik ettiği hadis-i şeriflere uydurma demek büyük bir insafsızlıktır. Hanefilere göre, deniz haşaratı yenmez, diğer üç mezhebe göre yenir. Hanefi, diğer üç mezhebe sizin ictihadınız yanlış diyemediği gibi, üç mezhep de, Hanefi’ye sizinki yanlış diyemez. Bir hadisi bir âlim mevdu derken, öteki sahih diyebilir. Bu âlimler, birbirine dil uzatmaz.

Hadis ilminde müctehid bir âlim, bazı âlimlerin sahih dediği bir hadise mevdu diyebilir. Müctehidin böyle demesi; bu hadis, Peygamber efendimizin sözü değildir” anlamında değildir. Bu hadis benim usulüme göre hadis değildir demektir. Farklı ictihadlar da böyledir. Bana göre doğrusu bu der, fakat farklı ictihadda bulunan müctehide dil uzatmaz. Bazı kimseler, âlimin birisi, bir hadise mevdu dese, sanki bütün âlimlerce o hadis mevdu imiş gibi, o hadise hemen uydurma damgasını vuruyorlar. Halbuki hiçbir Ehl-i sünnet âliminin kitabında uydurma hadis olmaz. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına dil uzatmamalı ve onların kitaplarında uydurma hadis var sanmamalıdır.

İslâm âlimleri, hadis uydurmanın ve uydurulmuş hadisi nakletmenin vebalinin büyüklüğünü bildikleri için, kitaplarına uydurma hadis almazlar. Çünkü hadis-i şerifte, (Benden duyduğunuz ayet ve hadisi tebliğ edin! Beni İsrailden bildirdiklerimi de söyleyin! Yalnız bana bilerek yalan isnat eden, cehennemdeki yerine hazırlansın!) buyuruluyor. (Buharî)

.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, İmam-ı Azam, İslam Alimleri | Leave a Comment »

KÂFİR Mİ, MÜ`MİN Mİ?

Posted by Site - Yönetici Aralık 29, 2013

İmam Muhammed

KÂFİR Mİ, MÜ`MİN Mİ?

İmam-ı Azam’ın da bulunduğu bir mecliste birisi şöyle bir soru sordu: “Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü eti yer, rüküşüz secdesiz namaz kılar, görmediğine şahitlik eder, fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kafir midir, mümin mi?
Mecliste bulunanlar ağız birliği etmişçesine “Bunlar kafirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kafirin ta kendisidir.” dediler.

İmam-ı Azam susuyordu: “Ya imam sen ne dersin?” dediler. İmam-ı Azam, “Bunlar müminin sıfatıdır, böyle biri müminin ta kendisidir” dedi. itiraz ettiler: “Ya imam nasıl olur, mümin cenneti istemez mi, cehennemden korkmaz mı?..” diye.

İmam tek tek açıkladı: “Gerçek (bilinçli) mümin cenneti istemez, sahibini (Allah’ı) ister, cehennemden korkmaz, sahibinden korkar, ölü eti dediğiniz balıktır, görmediğine şahitlik eder, çünkü Allah’ı görmez ama kesin inanır, rükusuz secdesiz kıldığı namaz cenaze namazıdır, fitneyi sever, çünkü fitneden maksat mal ve evladdır, (Kur’an’da mal ve evladın müminler için fitne -imtihan- olduğu belirtilmiştir); hakkı istemez, çünkü haktan kasıt ölümdür, mümin de olsa ölümü temenni etmez.

.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam | Leave a Comment »

İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri`nin Vefatı

Posted by Site - Yönetici Aralık 30, 2012

İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri`nin Vefatı

Ömrünün son yıllarında Abbasi devleti içinde karışıklıklar ve ayaklanmalar baş gösterdi. İmam-ı A’zam bu karışıklıklara rağmen ders veriyor, talebelerini yetiştiriyordu. H. 145 yıllarında vuku bulan hadiselerden sonra Halife Mansur, onu Kufe’den Bağdad’a getirterek, kendisinin haklı olarak halife olduğunu herkese bildirmesini, buna karşılık temyiz reisliğini verdiğini bildirdi. İmam-ı A’zam bütün zorlamalara rağmen hükümet ve siyaset işlerine asla karışmayıp ilim yolunda kalmak istediğinden bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Halife Mansur, İmam-ı A’zamı hapsettirip işkence yaptırdı. Bir müddet sonra çıkardı ise de, tekrar hapse attırdı ve işkenceye devam ettirdi. Hergün vurulacak sopa adedini arttırdı. Fakat halkın galeyana gelip hücum etmesinden korktu. Nihayet İmam-ı A’zam zehirlenmek suretiyle, 767 (H. 150) senesinde, yetmiş yaşındayken şehid edildi.

Vefat ettiği yerde Kur’an-ı kerimi yedi bin kere hatim etmişti. Vefat ederken secde etti. Vefat haberi duyulduğu her yerde büyük üzüntü ve gözyaşıyla karşılandı. Cenazesini Bağdat kadısı Hasan bin Ammare yıkadı. Yıkamayı bitirince şöyle dedi: “Allahü teâlâ sana rahmet eylesin! Otuz senedir gündüzleri oruç tuttun. Kırk sene gece sırtını yatağa koyup uyumadın. En fakihimiz sendin! İçimizde en çok ibadet edenimiz sendin! En iyi sıfatları kendinde toplayan sen idin!

Cenazesinin kaldırılacağı sırada Bağdat halkı oraya toplanıp o kadar büyük kalabalık olmuştu ki, cenaze namazını kılanlar elli bin kişiden fazlaydı. Gelenler çok kalabalık olduğundan ikindiye kadar altı defa cenaze namazı kılındı. Sonuncusunu oğlu Hammad kıldırmıştı. Bağdat’ta, Hayzeran Kabristanının doğusunda defnedildi. İnsanlar günlerce kabrinin başında toplanıp ona dua ettiler. Vefatından dolayı çok üzüldüler. Büyük âlimlerden Şu’be’ye vefat haberi ulaşınca; “İlim ışığı söndü, ebediyyen onun gibisini bulamazlar.” dedi. Vefatından sonra çok kimseler onu rüyasında görerek ve kabrini ziyaret ederek, onun şanının yüceliğini dile getiren şeyler anlatmışlardır. İmam-ı Şafii buyurdu ki: “Ebu Hanife ile teberrük ediyorum. Onun kabrini ziyaret edip faydalara kavuşuyorum. Bir ihtiyacım olunca iki rekat namaz kılıp, Ebu Hanife’nin kabrine gelerek onun yanında Allahü teâlâya dua ediyorum ve duam hemen kabul olup isteklerime kavuşurum.

Yüz elli senesinde dünyanın ziyneti gider.” hadis-i şerifinin de, İmam-ı A’zam için olduğunu İslam âlimleri bildirmiştir. Çünkü o tarihte İmam-ı A’zam gibi bir büyük vefat etmemişti. Mezhebi, İslam aleminin büyük bir kısmına yayıldı. Selçuklu Sultanı Melikşah’ın vezirlerinden Ebu Sa’d-i Harezmi İmam-ı A’zamın kabri üzerine mükemmel bir türbe ve çevresinde bir medrese yaptırdı. Daha sonra Osmanlı padişahları bu türbeyi defalarca tamir ettirdi.

Eserleri:

İmam-ı A’zamın eserleri pekçok olup zamanımıza kadar ulaşmış olanları başlıca on tanedir. Aslında akaid ve fıkıh ilimlerinde rivayet edilen bütün meseleler onun eseridir. Bunlardan fıkıh bilgileri, Ebu Yusuf’un rivayeti ile ve bilhassa İmam-ı Muhammed Şeybani’nin toplayıp yazdığı Zahir-ür-Rivaye denilen kitaplarla nakledilmiştir.

1. Risale-i Redd-i Havaric ve Redd-i Kaderiyye: İmam-ı A’zamın usul-i dinde ilk yazdığı eserdir.

2. El-Fıkh-ul-Ekber: Akaide dairdir. Bu eserin birçok şerhi yapılmış olup, başlıcaları şunlardır: El-Kavlül-Fasl; Muhyiddin bin Behaeddin tarafından yapılan şerhidir. Bu kitap İhlas A.Ş. tarafından ofset yoluyla basılmıştır. Pezdevi, Ebü’l Münteha ve İmam-ı Matüridi tarafından yapılan şerhleri de meşhurdur.

3. El-Fıkh-ül-Ebsat: İmam-ı A’zam bu eserinde istita’at (insan gücü) hayır ve şer, kaza ve kader meselelerini açıklamaktadır.

4. Er-Risale li Osman Büsti: Eserde iman, küfür, irca ve va’id meseleleri açıklanmıştır.

5. Kitab-ül-Âlim vel-Müteallim: Bu eserde muhtelif meseleler hakkında Ehl-i sünnet itikadını bildirmek için tertiplenmiş soru ve cevaplar vardır.

6. Vasiyyet-i Nukirru: Eserde Ehl-i sünnet vel-cemaatin hususiyetleri anlatılmakta, akaid ve farzların hudutları açıklanmaktadır. Bu vasiyetten başka oğlu Hammad’a ve talebesi Ebu Yusuf’a yaptığı vasiyet olmak üzere on beş kadar vasiyetnamesi vardır.

7. Kaside-i Numaniyye.

8. El-Asl.

9. El-Müsned-lil-İmam-ı A’zam Ebi Hanife.

Posted in Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İmam-ı Azam, İslam Alimleri | Leave a Comment »