Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Archive for 15 Şub 2015

O Bizim Efendimizdir.

Posted by Site - Yönetici Şubat 15, 2015

ilahi,kaside,kuran,hafiz,muhammed,muhammad,mohammad,prophet,islam,religion,muslim,al madinah,mecca,mekke,medinei munevvere,ravza,ravda,Essubhu beda

O Bizim Efendimizdir.

Essubhu beda min tal’atihi.
Sabah nûrunu O’nun (Aleyhisselâm) çehresinden aldı.
**********************
Velleylü deca min vefratihi.
Gece ise karanlığını O’nun siyah saçlarından aldı.
***********************
Fakar Rusûlâ fazlan ve âlâ.
O fazilet ve ulviyeti ile bütün Resûllerden üstün oldu.
*********************
Ehdes sublâ li delâ le tihi.
Hidâyete erenler yolunu O’nun delâleti ile buldu.
*********************
Kenzül kerami mevlenniami.
Cömertlik hazinesi O hazineden ihsân edendi.
********************
Hâdil ümemi li şeriâtihi.
Toplumları dinine ve hidâyetine erdirdi.
*********************
Ez kennesebi a’lel-hasebi.
Soyu çok temiz, şerefi pek yücedir.
*********************
Küllü’l-arabi fi-hizmetihi.
Bütün Araplar O’nun hizmetindedir.
**********************
Sâate şeceru natakal haceru.
Ağaçlar huzurunda koştu, taşlar dile gelip konuştu.
***********************
Şakkal kameru bi işaretihi.
O’nun işareti ile ay ikiye yarıldı.
**********************
Cibrili etâ leylete Esrâ.
İsrâ gecesi Cebrâil (Aleyhisselâm) O’na geldi.
**********************
Ver-Rabbü de’â li-hazretihi.
Ve Rabbî O’nu (Aleyhisselâm) huzuruna dâvet etti.
************************
Nâdeş-şerefâ vallâhu afâ.
O büyük rütbelere nâil oldu.
**********************
Amma selafâ min ümmetihi.
Allâh (Azze ve Celle) O’nun ümmetini affetti.
*************************
Fe Muhammeduna Hü ve Seyyidinâ.
Bizim Muhammed’imiz (Aleyhisselâm) ki;
O bizim Efendimizdir.
********************
Fel izzülenâ bi icabetihi.
O’nu kabul ettiğimiz için şeref bize aittir
.

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, H.z Muhammed ( s.a.v ), Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, İlahi Ve Kasideler | 1 Comment »

TERÖRDEN KURTULMANIN YOLU

Posted by Site - Yönetici Şubat 15, 2015

Terörden Kurtulmanı Yolu,terror,

TERÖRDEN KURTULMANIN YOLU

Bir TV haber yorum programında spiker Diyanetin bir üst düzey yöneticisine soruyor: “İstanbul’’daki terör olaylarına ne diyorsunuz, İslamiyetle dolaylı veya doğrudan bir ilgisi var mı? Bu terör olaylarını düzenleyenler Müslüman oldukları için soruyorum.” Diyanet görevlisi mealen şöyle cevap veriyor.
“Bu tür terör olaylarına karışanlar, orijinal İslamı temsil eden kimseler değildir. Her inançta, her dinde olduğu gibi, İslam dininde de, orta yoldan ayrılan, ana caddeden sapan akımlar eskiden de vardı, bugün de var. Bunlar gerçek İslamı temsil etmedikleri için, bu olayları İslam ile irtibatlandırmak çok yanlış olur, İslama saygısızlık olur. Çünkü dinimiz, huzuru tesis için teröre, anarşiye mani olmak için geldi. Ondört asırdan beri de, orta yolda olan, müslümanlar bu tür olaylara karışmamışlar, bulundukları düzen, sistem ne olursa olsun, isyan etmemişler kanunlara, kurallara uymuşlardır. “
Spiker araya girip soruyor: “Hocam siz daha iyi bilirsiniz de, bu vasıflarını, sınırlarını çizdiğiniz Müslüman tanımına bildiğim kadarı ile, “Ehli sünnet” deniyor. Anlattıklarınızdan benim anladığım gerçek İslamı Ehli sünnet inancında olan müslümanlar temsil ediyor. Bunların da terörle uzaktan yakından ilgileri olmamıştır. Bu düşünceme katılıyor musunuz?” Konuşmacı şöyle cevap veriyor: “Ben, yanlış anlaşılmasın, mezhepçilik yapıyor denilmesin diye bu tabiri kullanmak istemedim. Şu bir gerçek ki bu inançta olanlar bu tür olaylara hiçbir zaman katılmamışlardır.”

Evet, hem konuşmacının hem de spikerin tespitleri yerinde ve doğru bir yaklaşımdır. Tarihi bir gerçeğin ifadesidir. Ancak konuşmacı resmi görevinden dolayı, “Ehli sünnet” tabirini bir türlü ağzına alamadı. Halbuki doğrular her zaman açıkca ifade edilebilmeli. Böyle yapılamazsa, doğruyla, yanlış; sapla saman birbirine karışır. Halkımızın doğruları bilmek hakkıdır. Doğrular açıkca ifade edilmezse, işte birileri böyle çıkar, din adına akıl almaz vahşetler sergiler. Bunun faturasını da, bir kişiyi öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir, bir insanı yaşatmak bütün insanları yaşatmak gibi yüce değerleri kendine gaye edinen dinimize çıkartırlar.

Aynı haber yorumda, spiker yine sivri bir soru soruyor: “Dikkatlice gözlemlediğimizde, İslami terör adı ile ortaya çıkan, El Kaide ve bununla bağlantılı olan örgütlerin beslendiği, ortaya çıkartıldığı ortam, Ehli sünnet ile ilgisi olmayan, Selefi, Vehhabi inancı. Bunlar, Osmanlılar zamanında, Kutsal topraklara yerleşebilmek için kadın çocuk, genç ihtiyar demeden binlerce Ehli sünnet Müslümanı katlettiler. Şimdi de Arabistan’dan çıkıp, diğer ülkelerde aynı vahşeti sergiliyorlar. Bu ve buna benzer sapık, kan dökücü akımları ortaya çıkartan, besleyip yönlendiren İngilizler olduğuna göre, bu terör olaylarının, bu olaylarda can veren masum kimselerin kanının dökülmesine sebep İngilizler değil midir? Bunu niçin açıkca ifade edemiyoruz.”
Konuşmacı, Selefiliğin orta yoldan ayrılmış, İslamla ilgisi olmayan bir akım olduğunu ifade etmekle beraber, çekinmiş olacak ki, işi daha ileri götüremedi.
Ehli sünnetin bu özelliği sadece bizce değil; Amerikalılarca da, İngilizlerce de malum. Teröre karşı olanlar bütün İslam aleminde Ehli sünnetin yayılmasına destek verseler, bu ülkelere Ehli sünnet hakim olsa, buralarda terör anarşi diye bir şey kalmaz. Fakat terörün olmasını mı olmamasını mı istiyorlar bu açık değil.
Gerek 11 Eylül olayları, gerekçe daha sonraki terör olayları sıradan bir vakıa olmadığı gibi hiçbir İslam ülkesinin üstesinden gelebileceği basitlikte değildir. Arkalarında büyük devletler olmadan yapılabilecek eylemler değildir. Bunlar, kendi menfaatleri doğrultusunda bunlara destek vermektedirler. Bunlara destek verilmese, Ehli sünnete destek sağlansa törör diye bir şey kalmaz.

Kaynak : Kaynak : Dinler Arası Diyalog Tuzagı – Mehmet Oruç

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Dinler Arası Diyalog Tuzagı, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar | Leave a Comment »