Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Archive for 03 Oca 2009

Papazdan şeker, imamdan dayak yiyen çocuklar…

Posted by Site - Yönetici Ocak 3, 2009

Papazdan şeker, imamdan dayak yiyen çocuklar…

Papazdan şeker, imamdan dayak yiyen çocuklar…

Çocukluğumuz Almanya’da geçtiği için kiliselere de, kilise çanlarının seslerine de yabancı değildik. Evimizin üst bölgesinde bulunan kilisenin bahçe kısmında oyunlar oynardık kardeşlerimle ve arkadaşlarla. Özellikle hafta sonu olduğundan mutlaka düğün veya kilise ayinine gelen Almanlar çok olurdu.

Bazen kilisenin bahçesine çıkan papaz yanımıza gelir, hal-hatır sorardı. Bizimle bir müddet konuştuktan sonra bizlere bazen şeker bazen de çikolata ikram edip kiliseye dönerdi.

Bize niçin iyi davrandığını, niçin çikolata verdiğini o zamanlar anlamıyordum. Şimdi “misyonerler”in nasıl çalıştığını bildiğim için, şeker ve çikolataların sebebini daha iyi anlıyorum.

Papaz şeker dağıtırken imam niçin dayak attı?

Almanya’da yaşayan aileler çocuklarına din eğitimi vermek için Türkiye’de olduğu gibi yazları camiye gönderemezler. Çünkü yaz dönemini herkes için ailesi ve memleketiyle hasret giderme zamanıdır. Avrupa’da yaşayan aileler çocuklarının din eğitimi alması için onları okuldan kalan zamanlarında, bölge camisine veya derneklerine göndererek Kur’an okumayı öğrenmelerini ve temel dini bilgiler almalarını sağlarlar.

Çocukluğumuzda okul dışında kalan zamanımızın önemli kısmını camide din eğitimi almakla geçirirdik. Kişisel olarak camide görev yapan, bizlere Kuran ve dini bilgileri öğreten hocalarımızdan pek dayak yememiş olsam bile, birçok arkadaşımın yediği dayağa şahit oldum.

Secdeye kapandığın zaman ayak topuklarını niçin birleştirmedin. Kaç defa anlatacağım ben sana bunu?” diye dayak yiyen arkadaşımın hıçkırıkları hââ aklımdadır. Çocuklar dayak yiyen bir arkadaşlarını gördükleri zaman dayak yemiş gibi etkilenirler.

* * *

Çocukluğu yurt dışında geçmiş bir arkadaşım dini yaşantıdan uzak oluşunun nedenini anlatırken, çocukluğuna ait bir hatırasını anlatmıştı.

Biz memleketimizden uzaklardayız, çocuklarımız milli ve dini değerlerimizden uzak büyümesin!” diye, babam beni camiye gönderdi. Aradan birkaç gün geçmemişti ki cami hocasına bana tokat attı. O güne kadar hiç dayak yememiş olduğum için yanağımdan çok kalbim acıdı. Babama durumu anlatınca babam çok öfkelendi. Ertesi gün cami hocasının yanına geldi. “Ben evladıma kıyamıyorum. Sen kim oluyorsun da benim oğluma şamar atıyorsun?” diye hocaya kızdı. O günden sonra bir daha da camiye gitmedim.

Elbette camilerde dayak yiyen camiden, Kur’an Kursun da dayak yiyen Kur’an’dan uzaklaşama hakkına sahip değildir. Ancak din eğitimi vermeye çalışırken çocukları dinden uzaklaştırma hatasından vazgeçmek zorundayız.

* * *

Önümüzdeki hafta tüm camilerde yaz kursları başlayacak. Okulların tatile girmesiyle çocuklar zamanlarının bir kısmını camilerde Kur’an ve dini bilgiler öğrenmekle geçirecek. Cami de yaşadığı olumsuz hatıralar yüzünden camiden ve dinden uzaklaşan birçok insan hikayesini sizlerde dinlemişsinizdir.

Çocukları camilere sokmak değil, camileri çocukların kalbine sokabilmek önemlidir. Camileri çocukların kalbine yerleştirmek zorundayız. Çocuklara sadece Kuran-ı Kerim öğretmek değil, Kuran ve Peygamber sevgisi aşılamak önemlidir.

Türkiye’de çocuklara papazlar şeker dağıtmaz belki. Ancak papazlardan daha beter tuzakların ortasında yaşadıklarını anlamak zorundayız. Çocuklar camiye geldiklerinde şeker ve çikolatalarla karşılansalar, zihinlerinde tatlı hatıralarla yaz kurslarını geçirseler, yerli papazların tuzaklarına düşmezler.

Bunları söylerken tüm sorumluluğu ve yükü çocukları okutan görevlilere atmanın doğru olmadığını da belirtmek isterim. Bir din görevlisinin maddi gücü buna yetmeyebilir. Bölge halkı bu konuda din görevlilerine maddi ve manevi destekte bulunarak çok önemli bir destek sağlayabilirler.

Anne-babasının zoruyla camiye gelen çocuklar camilerde sıkılır bir an önce dersten kaçmak ister. Elif-be ile başlayan Kur’an okumayı öğrenme serüveni sonunda çocuklar camiden uzaklaşmamalı. Çocukların bedenleri camide, akılları internet cafe’de kalmamalı. Yarım kulakla hocayı dinleyen çocuk, dersten çıkar çıkmaz dört gözle bilgisayarın başına oturursa papazlar sevinir.

Son yıllarda camilere gelen çocuklara verilen eğitim konusunda Diyanet İşleri Başkanlığının [gönüllü kuruluşların] ciddi mesafeler aldığını biliyorum. Millet olarak tüm sorumluluğu Diyanet İşlerine veya din görevlisine yüklememiz gerekiyor.

Hıristiyanlarda din görevlisi Papazdır. Ancak bizde, her Müslüman dininin görevlisidir.

Bir papazın dinine hizmet ettiği kadar, her Müslüman dinine hizmet etmiş olsa geleceğimiz daha aydınlık olur inşallah.

Camileri çocukların kalbine sokmak için hepimize görev düşüyor.

Sait ÇAMLICA, Eğitimci – Yazar,

Posted in Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Türkiye, Yorumlar | Etiketler: , , | Leave a Comment »