Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Emine Pişiren`den guzel bir yazi

Posted by Site - Yönetici Haziran 7, 2008

malik-bin-dinar-ve-cocukhikayedini-hikayeler

Emine Pişiren`den guzel bir yazi.

“Fatih Sultan Mehmet’in Edremit’e iki kez gelişi” hakkında bir yazı yazıyordum. Elimde bulunan tarihi dökümandan “Sadrettin Konevi’nin, “Miftah’ül Gayb’ülervah” adlı eserini “şerh” etmesini istemiş Fatih Sultan, “Edremit’li Şeyh Ahmet ilah’tan. Google’den her ne kadar araştırdıysam bulamamıştım Şeyh Ahmet İlah’ı.

Ama sizin sayfanıza araştırma esnasında takılı kaldım.

Özellikle Muhiddin Arabi Hz’lerini görünce şevk içinde okuya kaldım. Çünkü yıllar önce elime geçen küçük bir kitapta, onun hadisleri ve anılarını okumuş ama yaşamı hakkında bilgi hiç yer verilmemişti.

Şimdi hakkındaki bilgim tam oldu. Ve size ne kadar teşekkür etsem azdır. Benim de siteye katkım olsun istedim ve Muhiddin Arabi Hz’leri hakkında bir anıyı size aktarmaktan memnun olacağım:

” Muhiddin Arabi Hz’leri, hayır için hep yemek ziyafetleri verdiği bir günmüş. Sofrası yine kalabalık yine bereketliymiş. Dualarla yemek yemeğe başlanıldığı bir sırada Hz’lerin gözüne bir 24 yaşlarında genç ilişmiş. Genç yemek yeme şöyle dursun, her iki gözlerinden yaşlar eteklerine bolca dökülüyormuş.

Kalp gözü açık Muhiddin Arabi Hz’leri;

-” Evlat, neden ağlarsın ve neden yemek yemezsin, aç değil misin?” diye sormuş.

Aslında Hz’leri manevi perdesinde şunları görmüş ve o gencinde kalp gözünün açık olduğunu ve annesinin işlediği bir günah yüzünden cehenneme doğru meleklerin götürdüğünü her ikisi de görmüş. Genç Hz’lerin bu sorusuna yine iki gözü çeşme hıçkırıklar içinde yanıtlamış:

-”Efendim, annem cehennem ateşinde yanacak iken ben burada nasıl yerim. Karnım aç ama acımdan yiyemiyorum…”demiş.

Değerli Zat-ı Muhterem Muhiddin Aarbi Hz’lerine tüm sofrasında konuk olanlar susmuşlar ve bir mucizeye de tanık olmuşlar…

-”Yüce Rabbim, daha önce kendim için okumuş olduğum ve hala üzerimde bulunan 70 bin Kelime-i Tevhid’i,senin rızan için verdiğim bu yemek masamda bulunan şu gencin, ölmüş annesinin ruhuna hediye ediyorum. Kabul eyle Yarabbim!”

-”Aminn!” dedikten sonra ellerini yüzüne sürmüş ve sofrada herkes “Amin!” diye dualar etmişler.

Az sonra o genç, sevinçle ve mutlulukla haykırmış:

-”Allah sizden razı olsun efendim!..Annemi melekler şimdi de, cennete götürüyorlar!”

Allah Yüce İslamı Habibi Hz. Muhammed ile bize hediye vermiş ve Kuran’ı ile yolumuzu aydınlatmıştır. Her kim bu yüce ve kutsal insanları bize bilgisiyle, kalemiyle çıkar amacı gütmeden sunuyorsa, Allah onlardan da razı olsun!

Saygılarımla
Emine Pişiren/Edremit/Akçay

11 Yanıt to “Emine Pişiren`den guzel bir yazi”

  1. SAYIN YÜKSEKKAYALAR, ÖNCELİKLE YAZIMA GÖSTERDİĞİNİZ ALAKAYA SONSUZ TEŞEKKÜR EDERİM…SİZDEN ALLAH RIZASI İÇİN, HZ. MUHAMMED AŞKINA, DESTEK RİCA EDİYORUM…TÜM BİLGİLER AŞAĞIDA VERDİM…YAŞLILARIMIZA BİZ SAHİP ÇIKMAZSAK İLERİDE BİZE KİM SAHİP ÇIKACAK?..ŞU YAŞLIYA YARDIM EDELİM…

    DEĞERLİ ARKADAŞLARIM VE DEĞERLİ ZİYARETÇİ OKURLARIM…

    “…KURTARILAN BİR ULUSTU…” ADLI YAZIMA GÖSTERDİĞİNİZ İLGİYE ÖNCELİKLE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM…YAZIMIN İÇERİĞİNİE GEÇMEDEN ÖNCE ATATÜRK`ÜN BİR ANISINI SİZE İZNİNİZLE AKTARMAK İSTİYORUM.

    “…Atatürk’ün Manevi Babası Sedirler’li Hacı Hüseyin Ağa

    Ata’nın Konya’ya beşinci gelişlerinde yanlarında eşi Latife Hanım’da vardı. Birlikte Konya Belediyesi’nin Ata’ya hediye ettiği ve halen Atatürk Müzesi olan evlerine inmişlerdi. Ertesi gün erken saatlerde evin önü Ata’yı görmek isteyen meraklılarla dolmuştu. Halk arasında yaşı 60′ ın üzerinde iri yapılı, aksakallı, nurani yüzlü bir zat bahçe kapısının sağ yanında beklemekte idi. Başında abani sarık, sırtında şetari işlik, üzerinde latası, ayağında mest kundura, Tunus şal kuşak, kıl şalvarı ile eski Konya kıyafetli ihtiyar ara sıra nöbetçilere rica ediyor fakat sözünü tutturamıyordu. Bu esnada Belediye Başkanı köşke girmek üzere kapının önünde durduğunda ihtiyarın yalvarmasını duyuyor, arzusunu sorduğunda “Mustafa Kemal Paşa’ya iki çift sözüm var, ne olur kendilerine dileğimi bildirin” diyor. Bunun üzerine Belediye Başkanı ihtiyarı da yanına alarak içeri girerler. Tanıştırılır Atatürk ihtiyara boş koltuğu gösterir. İhtiyar;

    -“Oturmayacağım Paşam maruzatım kısadır. Arz edip, sizleri rahatsız etmeden döneyim.”

    – Atatürk “buyurun oturun” der.

    – Paşam bana Sedirlerli Hacı Hüseyin derler. Üç oğlum vardı, en büyüğünü Balkanlarda şehit verdim, ikincisi Çanakkale’de şehit oldu. Üçüncü oğlum kalmıştı. “Vatan tehlikede Mustafa Kemal asker istiyor” denilince onu da emrinize Vatan müdafaasına gönderdim. Dumlupınar’da şehit olduğu haberi geldi. Üç oğlum da Vatan uğruna şehit oldular. helal olsun, Vatan kurtuldu ya… Yeter… Benimkiler gibi nice yiğitler bu vatan uğruna şehit oldu. Feda olsun.

    Şimdi sizden bir ricam var. Üç şehit oğlumun yerine size “oğlum” diye hitap edebilirmiyim? Gazi Oğlumun alnından öpebilirmiyim? Evladım” deyince,

    Gazi’de Latife hanım da derhal ayağa kalkıp,

    – “Bizleri evlat olarak kabul etmenizden gurur duyarız babacığım” diyerek Sedirler’li üç Şehit Babası Hacı Hüseyin Ağa’nın elini öperler.

    Baba oğul olurlar. Gazi ile Hacı Hüseyin Ağa ertesi gün Hacı Hüseyin Ağa’nın eşi Akile Mine’yle tanışıp onu da “Ana” olarak ellerini öperler. Böylece ana oğul olurlar…”

    ÜÇ OĞLUNU ŞEHİT VERMİŞ BABANIN GÖSTERDİĞİ DAVRANIŞ DİKKATİNİZİ ÇEKTİ Mİ?..YÜREĞİ ACIYAN, TÜM SOYU VATAN TOPRAĞINI KORUMA UĞRUNA FEDA ETMİŞ BABAYI GÖRDÜNÜZ MÜ?

    NASIL DA SEVGİLİ ATATÜR`ÜMÜZÜ KUCAKLIYOR? NASIL DA TÜRK ONURUNU KORUYOR…YA BİZ NE YAPIYORUZ ŞİMDİ?

    ŞİMDİ GELELİM ASIL ANLATMAK İSTEDİĞİM KONUYA;

    YORUMLARDAN BİRİ OLDUKÇA DİKKATİMİ ÇEKMİŞTİ…SAYIN HAFİZE HANAYLI ADLI YAZARIMIZA AİTTİ…VE “ATATÜRK`ÜN YEĞENİ” DİYE DARULACEZE`DEN ATILACAĞINI YAZMIŞTI. BU ARKADAŞIMIZ ÇOK MÜCADELE DE VERDİĞİNİ EKLEMİŞ…SONUÇ ALAMAMIŞ…

    SABAH ALDIĞIM BU HABER BENİ ETKİLEDİ…BİR KAÇ YAZI DAHİ YAZDIM…DUYGULARIMI, HÜZNÜMÜ, YÜREK SIZIMI, ÇARESİZLİĞİMİ SATIRLARA DÖKEREK GÖZÜ YAŞLI PAYLAŞTIM, SİZLERLE…

    İNANANLAR OLDU İNANMAYANLAR OLDU…AMA GERÇEK BU…GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANIR MI?

    ŞİMDİ KİM İMİŞ BU KİŞİ?

    AZ ÖNCE BU BİLGİLERİ ALDIĞIM SAYIN HAFİZE HANAYLI HANIMEFENDİ İLE GÖRÜŞTÜM…ATATÜRK`ÜN KIZ KARDEŞİ MAKBULE HANIMIN SOYUNDANMIŞ…İSTANBUL KAYIŞDAĞI DARULACEZEDEN ATACAKLARMIŞ…ADI:HALİL SALİHOĞLU İMİŞ…EMEKLİ ÖĞRETMEN VE 68 YAŞINDAYMIŞ…BAŞKA GELİRİ DE YOKMUŞ…TÜM MAAŞINI HUZUR EVİ ALIYOR VE ELİNE AYDA SADECE 60 YTL. VERİYORLARMIŞ:(((

    HAFİZE HANIM GENEL KURMAYA DAHİ BAŞ VURMUŞ…AMA MAALESEF YİNE ÇABALARI BOŞA GİTMİŞ…HER RESMİ KURULUŞA BAŞ VURMUŞ…

    HATTA ÖĞRENCİSİ OLAN MEHMET MÜEZZİNOĞLUNU DAHİ ARAMIŞ…AMA HİÇ BİR SONUÇ ALAMAMIŞ…SIRF ATATÜRK`ÜN YEĞENİ DİYE O YAŞLI BAKIM EVİNDEN DEVLET NEDEN SOKAĞA ATIYOR?..

    HAFİZE HANIM ATATÜRKÜN YEĞENİNİ GÖRMÜŞ…TIPKI ATATÜRK`E BENZİYORMUŞ…ELİNDE EVRAKLAR DA VARMIŞ…KANITLAYACAKMIŞ…DUYARLI OLAN VE HER TÜRK VATANDAŞINI BU OLAYIN ÇÖZÜLMESİNE DAVET EDİYORUM…BU BİZİM GÖREVİMİZ…BAKIN YILLAR ÖNCE YİNE BİZDEN YARDIM İSTEMİŞ ULU ÖNDERİMİZ:

    “…Benim için dünyada en büyük mevki ve mükâfat, milletin bir ferdi olarak yaşamaktır. Eğer Cenab-ı Hak beni bunda muvaffak etmiş ise, şükrederim. Bugün olduğu gibi ömrümün nihayetine kadar milletin hizmetinde olmakla iftihar edeceğim.

    Şimdiye kadar millete yapamayacağım bir şeyi vaat etmedim. Ben yapacağım dediğim zaman, buna inanmayanlar vardı. Buna rağmen hareket ettim. Görüyorsunuz ki başardık. Benim ve benimle çalışanların güveni vardır ki, yeni hedeflerimize de başarıyla varacağız.

    Şimdiye kadar söylediklerimin gerçekleşmiş olması, bütün tasavvurlarımın beni yalanlamaması, milletin ciddî ve samimî olarak bana yardımcı ve destek olmasıyla mümkün olmuştur.

    Onun için yeni gayelere erişmek için de bu yardım ve desteğe ihtiyacım vardır; onu benden esirgemeyiniz!(-M.Kemal Atatürk-)…”

    ATATÜRK`E VEFA BORCUMUZU ÖDEMEMİZİN ZAMANI GELDİ…BU OLAYI CİDDİ ANLAMDA DİKKATE ALAN HER VATANDAŞA ATATÜRKÜN YEĞENİNİN TELEFONUNU DA VERECEĞİM…YETER Kİ BU YOLA BAŞ KOYSUN…

    İSTANBUL`DA OLAN HER TÜRK VATANDAŞI KAYIŞDAĞI DARULACEZEYE GİDİP ULU ÖNDERİN ÖĞRETMEN EMEKLİSİ OLAN YEĞENİNİN ELİNİ ÖPMESİ FARZ DEĞİL Mİ?

    SAYGILARIMLA…

    EMİNE PİŞİREN/EDREMİT-AKÇAY

    Beğen

  2. gülsen said

    Muhiddin Arabi Hz. yer verdiğiniz için Allah razı olsun… Emine kardeş.bende bu gerçek manevi duygulardan uzakmışım sizlerin sayesinde yavaş yavaşta olsa anlıyorum şimdi herşeyi aslında…

    Beğen

  3. Emine Pişiren’e açık mektup

    Sevgili Emine hanım’TÜRK ULUSUNA YAZDIĞIM AÇIK MEKTUP’başlıklı yazınızı yayından kaldırmış olmanızı anlayamadım.Oysa ki ben sizin gardarop Atatürk’cüsü olmadığınızı biliyorum.Zaten bizzat siz söylemiştiniz bunu bana.İçerisinde adımı kullandığınız için yazınızı sildiyseniz buna hiç gerek yoktu efendim çünkü adımı yazınızdan çıkartabilirdiniz. O yazıyı kaldırdığınız için davanızda ne kadar ciddi olduğunuzu anlamış bulunmaktayım.

    Sizi manevi evladı olarak kabul ettiğini söylediğiniz sayın Halil bey konusunda yapmış olduğunuz gayretleri ne yazık ki artık samimi bulmuyorum.Benden bu konuda yardım istediğinizde size yapabileceklerimi söylemiştim ve bu konu için Kurmay subayı yakın bir dostumdan ricada bulunmuştum.Hatta o subayın telefon numarasını da size vermiştim.Ancak siz bu yardımı yeterli görmediniz ki, bana; manevi babanızı ziyarete gittiğimde telefon konturu ve sigara almamı öğütlediniz.

    Beni ”manşetlere” taşıdığınız konusunda ki iddianıza gelirsek;sevgili Emine hanım,ben manşet olmak gibi bir çabanın içerisine hiç bir zaman girmedim.Ama yazdıklarımın çoğu manşet oldu.Her şey doğal akışında okuyucularımın ilgisiyle oluştu aslında. Cemology Onuncu köy’ün Alexa raporlarına bir göz atmanızı tavsiye ederim.Ayrıca -sizin de yazılarınızı gönderdiğiniz- İz Edebiyat sitesinin anasayfasını açıp”çok okunanlar”a ya da ilgili sitenin manşetlerine bakabilirsiniz.Benim Atatürk olmak! başlıklı yazıma göndermiş olduğunuz yorumunuz yüzünden okuyucu sayımda ne bir artış oldu ne de bir eksilme.Dolayısıyla yazıma yorum yazdığınız için,beni tepelere çıkardığınıza olan inancınızın ve iddianızın gerçek dışı olduğunu söylemek istiyorum.

    Son olarak,Mustafa Kemal Atatürk’ün yeğeni olduğunu söylediğiniz ve kendisi için ”çırpındığınız” sayın Halil beyi,manevi kızı sıfatınızla neden yanınıza almadığınızı ve ”Fethullah’ın arka bahçesi” diye tanımladığınız yaşlılar yurdundan kendisini niçin kurtarmadığınızı bir türlü anlayamamaktayım.

    Çok derin saygılarımı arz ederim efendim.

    Cem Akkılıç
    29 Temmuz2008

    Emine hanıma bir çağrı!

    Emine hanım geçen akşam size Halil bey ile ilgili yardım etmek isteyen bir arkadaşıma telefonda Halil beyin Atatürk’ün dördüncü kuşaktan akrabası olduğunu söylediniz.Bu ifade yazınızdaki ”yeğen” olma durumuyla çelişmiyor mu?

    Türk Milletini aydınlatırsanız sevinirim efendim.

    En derin saygılarımı sunarım.

    Beğen

  4. Saklambaç oyunu

    Zalimlerin zulmü ile karşı karşıyayım ve Emine’yi bulamıyorum. Telefonları da cevap vermiyor, msn e de çıkmıyor. Bu gün bir mesaj çektim “çıkartıldım, hakkınızı helal edin” dedim ama şu ana kadar cevabi bir mesaj gelmedi. Benim için birileri devreye girdi. Belediye ile görüşmüş,olumsuz cevap almış,buranın müdürü ile görüşmüş, o da olumsuz cevap vermiş.Salı sabahı saat 9 da atv de Müge Anlı’nın proğramına çıktım. Devletimden, milletimden akrabalık konusunda yardım istiyorum dedim. Kayışdağı darülacezede kaldığımı,kendi isteğimle buraya geldiğimi ve çocuklarımın beni aramadığından bahsettim.O kadar.Bunu müdüre yetiştirmişler,çarşamba günü odamda bittiler,pazartesi ne olacak bilmiyorum. Halil Kemal TÜRKATA

    Dün posta kutuma düşen bu satırlar Emine Pişiren hanımefendinin manevi babam dediği Halil beye ait. Daha sonra kendisini aradığımda bana, kırgın,yalnız ve terk edilmişlik duygularıyla sanki uzaklardaki kızına seslenir gibi, ”boş verdim hepsini evlat” dedi.

    Emine hanım,bir süredir adeta saklambaç oynar gibi gözlerden kayboldu. Atatürk’ün yeğeni olduğunu söylediği Halil bey için yazdığı ”O, Atatürk’üme çok benziyormuş” başlıklı yazısını, Edebiyat defteri isimli siteden kaldırmış olması ise beni hiç şaşırtmadı.Ancak şimdi ortaya tuhaf bir durum çıkıyor ki; Emine Pişiren gerçekten Halil beye maddi-manevi destek verilmesi için kendisini bu yola adadıysa, neden manevi babam dediği kişinin çağrısına kulak vermiyor. Ramazan ayı gibi İslami açıdan kutsal bir dönemde sokağa atılacağını bildiği babasına niçin sırtını çeviriyor? Yoksa Halil beyi üç gün boyunca evinde misafir etmiş olmasını insani değerler bakımdan yeterli kabul edip,vicdanının esenliğe kavuştuğunu mu düşünüyor! Ve bu misafirperverliğini, İz Edebiyat sitesindeki bir yazıma ballandırarak yorum yazıp, kendi egosunun rahatladığını mı düşünüyor.

    Bu iyilik sever yazarımızın, telefonda kendisine Halil beyin Atatürk’ün kaçıncı kuşak akrabası olduğunu soran bir dostuma, dördüncü kuşaktan diye cevaplamasının ardından, bu ifadesinin yazılarındaki yeğen olma durumuyla çeliştiğini söylediğim için bana karşı cephe almasına bir ölçüde hak veriyorum diyelim.

    Peki o zaman, yaşlılar yurdunda barınmaya çalışan bir insan üzerinden şovenizm yapmaya çalışması, hangi insani kriterlerle bağdaştırılır?

    ”Atatürk’e vefa borcumuzu ödemenin zamanı geldi” diyerek, Halil bey adına yardım talep eden, ”İstanbul’da olan her Türk vatandaşının Kayışdağı Darulazeceye gidip Ulu Önderin öğretmen emeklisi olan yeğeninin elini öpmesi farz değil mi?” diye yazısını noktalayan Emine hanıma, popülerliğinizin(!)artması için böyle bir yönteme başvurup Atatürk’ün ismini kullanarak prim yapmaya çalışıyorsunuz,demiş olmamı hiç mi haklı çıkartmıyor?

    Ya da kendisinin, aramızda ki haklıyı,haksızı bir kenara itip,duyurmuş olduğu yardım çağrısına sahip çıkarak,Halil beyin yanında olması gerekmiyor mu?

    Ben şimdi, hanımefendinin o muhteşem vicdanının sesinin neden kısıldığını merak eden okurları olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, zor durumda olduğunu haykıran bir insanın çığlığını duymuyor oluşunun, bizleri ikna edici bir açıklaması olması gerektiğine inanıyorum.

    Aksi durumda kendisi, manevi babası ve okuyucuları arasındaki bu saklambaç oyununu biraz fazla uzatmış sayılmayacak mı? Zira sobelenmek durumunda kalan kendisi oluyor bu durumda.

    Cem Akkılıç Cemology Onuncu köy
    8 Eylül 2008

    Önemli not:Yazımın ardından Halil bey aradı ve bir konuda düzeltme yapmam gerektiğini vurguladı.Kendisinin Edremit’e Emine hanım tarafından çağrıldığını ancak onun evinde kalmadığını, bütün masraflarının başka bir kadın tarafından ödendiği bir otelde beş gün konakladığını söyledi.

    Beğen

  5. Sayın Cem Akkılıç,
    Ayvalık’ta oturuyorum, öğretmenim. Emine ablanın gecen hafta bana da anlattığı bir konu soruna dönüşmüş gibi görünüyor, sayfanızdaki yazıları okuyabildiğim kadarıyla… Halil beyle körfezimizde tanışma fırsatı bulamadım ama onunla imkanları elverdiği ölçüde ilgilendiğini ve çeşitli huzurevi ve yetkililerle görüştüklerini biliyorum. Sanırım Halil beyin korumu ve tutumu nedeniyle olumlu bir sonuç alınamamış. İyi niyetinden kuşku duymadığım Emine ablanın 1 aydır arabasına benzin alamayacak kadar sıkıntıda olduğunu bildirmek istiyorum size. Varlıklı ve yetkili insanların ilgilenmediği bir ortamda saygı duyduğu bir insanla ‘yeterince’ ilgilendiği için sözkonusu sitem ve eleştirileri haketmediği kanısındayım. Halil beyin acil sorunu son noktada devlet ve belediye yetkililerince çözüme kavuşturulabilir ancak. Lütfen, karşılıklı sitem ve kırgınlıkların internet ortamında da olsa devam etmesine fırsat vermeyelim.
    Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Esenlikle…

    Beğen

  6. Sanırım hala yanlış anlıyorsunuz beni. Bakın,Halil amca ile az önce görüştüm.Bana,”On gündür Emine’yi defalarca aradım ama telefonu açmadı” dedi.Emine hanımın maddi durumu kötü olabilir.Ancak benimde mesela hayatımda hiç arabam olmadı.Biz Emine hanımdan Halil amcaya para vermesini istemedik ki!Yanında olsun dedik.Yazdığı yazıların arkasında durmasını istedik.Emine hanım bir arkadaşımla Halil bey hakkında telefonda konuşurken kekelemiş ve aynı anda msn de benimle konuşurken birden bana karşı saldırganlaştı.Bana haksız yere SAHTE ATATÜRK’ÇÜ dedi.Desin bunlar umurumda bile değil.Hepsinin kanıtı elimde var.Bütün msn görüşme geçmişlerimizi saklıyorum.Yani bana birden saldırganlaşmasını gerektirecek bir şey söylememişim ben ona.Telefonda kendisiyle konuşan arkadaşım, onun teklediğini görünce, sanırım Emine hanım kısa süreli panik yaşadı.İnanın o msn geçmişlerimizi bir çok kez okudum.Acaba ben bu kadına ne söyledimde bana birden saldırmaya başladı diye uzun uzun düşündüm.Bu saldırganlığın tek nedeni arkadaşımla telefonda konuşurlarken;arkadaşımın ona,”sayın Halil bey acaba Atatürk’ün kaçıncı kuşaktan akrabasıdır”diye sormasına”dördüncü kuşaktan”diye cevap vermesidir.Çünkü Emine hanımın yazılarındaki yeğen olma durumuyla çelişmektedir bu ifadesi.O telefonda Emine hanımla konuşan arkadaşım Türk ordusunda görevli bir kimsedir ve konunun ciddiyetine inanmış ve devreye girmiştir.

    Halil amca bana az önce”oğlum msn de çevrim dışı olmayı yeni öğrendim ,Emine ve Mersinli kadın benim çevrim içi olduğumu görünce ikisi birden kapattılar deyip, bunun art niyetli olduğunu düşünüyorum’dedi.Elimde ses kayıtları var.Halil amca izin verdiği zaman isteyene kanıtlarımı bir bir dökerim.

    Son olarak söylemeliyim ki ;Emine hanımın arabasına benzin alamıyor olması,Halil amcanın kırgınlığını gidermeyecektir sonsuza kadar.

    Bir şey biliyorum ki söylüyorum.

    Saygılarımla

    Cem Akkılıç

    Beğen

  7. Aysun said

    Halil Kemal TÜRKATA:
    akçaya dosyamı götürdüm kapağını bile açmadılar

    Aysun:
    kimler açmadı peki

    Halil Kemal TÜRKATA:
    emine

    Halil Kemal TÜRKATA:
    hodri meydan

    Aysun:
    emine pişiren sizin dosyalarınızı açmadımı yani

    Halil Kemal TÜRKATA:
    türkçe söylüyorum.do you understand?

    Aysun:
    sizi anlıyorum Halil bey demek ki manevi kızınız sizinle saöylediği gibi hiç ama hiç ilgilenmemiş

    YAZIKLAR OLSUN

    Beğen

  8. ho said

    Muhterem Seyfeddin Alkan Abinin vaazlari cok güzel.
    Bunlari Birgisayarima indirmenin mümkünü varmi bana yardimci olun
    Allah rizasi icin…

    Beğen

  9. Ho, videolari indirebilmek icin buraya bakiniz : http://ilahi.wordpress.com/nasil-video-indirilir/

    Beğen

  10. BAY M said

    BEN KAYIŞDAĞI DARÜLACEZE 1.5 YIL H.HALİHOĞLUNA HİZMET ETTİM ONUN NASIL BİR İNSAN OLDUĞUNU YAŞAMADAN ANLAYMASSINIZ. BENCE HALİL SALİHOĞLU ORAYI HAKETMİYOR……..11.11.2009

    Beğen

  11. Tarsuslu said

    Halil amcanın nerede olduğunu bilen var mı? Sağlığı yerinde mi?

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.