Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Kur’ân-ı kerimi mal çoğaltmaya alet etmeyin

Posted by Site - Yönetici Ekim 29, 2015

İbni Kemâl Paşa,Süleyman Çelebi,Kur'ân-ı kerimi yemeğe alet etmeyin!

Kur’ân-ı kerimi yemeğe alet etmeyin!

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
-“Kur’ân-ı kerimi öğretin; onu öğrendiğiniz zaman…
Onda taşkınlık yapmayın.
Kur’ân-ı kerimden uzaklaşmayın!
Kur’ân-ı kerimi yemeğe alet etmeyin!
Kur’ân-ı kerimi mal çoğaltmaya alet etmeyin
Müsned-i Ahmed: 15110,

Kur’ân-ı ve dinî ilimleri öğrenmek hiçbir zaman maddî sebeplere dayanmamalıdır. Başlangıçta insanın niyeti bozuk olsa bile zamanla bu niyet düzeltilmelidir. Şu hadise de olduğu gibi:İbni Kemâl Paşa Hazretlerinin dede ve babası Süleyman Çelebi’nin ümerâ (idareci) sınıfında olması sebebiyle, zamanın geleneği icabı önce askeri sınıfa girdi, iyi bir askerî eğitim gördü. Bir çok seferlere sipâhî olarak katıldı… İbni Kemal Paşa Hazretleri askeri sınıftan ulemâ sınıfına geçişini şöyle anlatır:
“Sultan İkinci Bâyezîd Hanla bir sefere çıkmıştık. O zaman vezir, Halîl Paşanın oğlu İbrahim Paşaydı. Şanlı, değerli bir vezirdi. Bu zamanda Ahmed ibni Evrenos adında bir kumandan vardı. Kumandanlardan hiç biri onun önüne geçmez, bir mecliste ondan ileri oturamazdı. Ben ise vezirin ve bu kumandanın huzurunda ayakta, esas vaziyette dururdum. Bir defasında eski elbiseler giyinmiş bir âlim geldi. Bu kumandanlardan da yüksek yere oturdu ve kimse ona mâni olmadı. Buna çok hayret ettim. Arkadaşlarımdan birine sordum:
-“Kimdir bu?”
-” Filibe Medresesi müderrisi âlim Molla Lütfi
-“Ne kadar maaş alır?”
-“Otuz dirhem”
-“Deli midir?”
-Hayır! Neden sordun”
-“Makamı bu kadar yüksek olan kumandanlardan yükseğe nasıl oturur”
-“Alimler ilimlerinden dolayı tazim ve takdim olunur, hürmet görürler. Geride bırakılırsa bu kumandan ve vezir buna razı olmaz… Çünkü kumandan padişahın temsilcisidir. Âlimler. peygamberlerin varisleridir… Onlar her zaman en yüksek yere oturur, herkes tarafından saygı görürler”….

Arkadaşımın bu açıklaması üzerine düşündüm: Ben bu kumandan derecesine çıkamam, ama çalışır, gayret edersem şu âlim gibi olurum, dedim ve ilim tahsiline niyet ettim. Sefer dönüşünde görevimden ayrıldım. Molla Lütfi`nin huzuruna gidip kendimi ilme verdim…
İbni Kemâl Paşa zamanın tanınmış diğer âlimlerinden okuyup, icazet aldı. Tefsir, fıkıh ve hadis ilimlerinde derin bir âlim olarak yetişti. Müderris oldu. Eskiden karşısında ayakta beklediği kişiler, onun huzurunda el pençe durdular. Şeyhülislam oldu. Sadece insanlara değil Cin’ lere de fetva veriyordu. Bunun için. “Müftiyü’s-Sekaleyn” (İnsanların ve cinlerin müftüsü) adı ile meşhur oldu. Yavuz Sultan Selim Han gibi Padişahlar bile ona saygı duydular… Meşârikü’l-EnvârJağyirü’t-Tenkîh.Müferricü’l-Kulûb.Telvih Haşiyesi. Tevarih-i Âli Osman vs… Gibi bir çok değerli kitaplar yazdı… ‘bni Kemal Paşa ilmin bereketiyle o günden sonra kıyamet sabahına kadar hep insanlar tarafından rahmet anılacaktır….

Kaynak (Dipnotlardan) : İsmail Hakkı Bursevi (k. S.) Ruhu’l –Beyan Tefsiri: 7/587-589

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.