Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Posts Tagged ‘Yahudilerin Buzağıya Tapma Hikâyesi’

Yahudilerin Buzağıya Tapma Hikâyesi ve Raks Etmeleri.

Posted by Site - Yönetici Ekim 16, 2018

Yahudilerin Buzağıya Tapma Hikâyesi ve Raks Etmeleri.

Bu şöyle oldu:
Mûsâ Aleyhisselâm, kavmine otuz gün dağda kalacağını vaad etti. Mûsâ Aleyhisselâm’ın gelmesi gecikince; Sâmiri, onlara dedi ki – Sâmirî , Sâmire denilen bir beldedendi. Ve Sâmirî Yahudiler tarafından sözü dinlenen ve itaat olunan bir kişiydi. Mûsâ Aleyhisselâm’ın kavmindendi. (İşte bu Sâmiri Yahudilere:)
-“Siz, Firavunun kavminin süs eşyalarının (altın ve gümüşten imâl edilen takılarını) aldınız. Bundan dolayı, Allâhü Teâlâ hazretleri de sizi cezalandırdı. Mûsâ Aleyhisselâm’i sizden men etti (ve sizden aldı)…”

(Yahudiler sordular:
-“Ne edelim?” Sâmiri;)
-“O altın ve gümüş takıları getirin; ben onları yakayım; belki Allâhü Teâlâ hazretleri, Mûsâ Aleyhisselâmi yine bize gönderir!” dedi.
Veya Yahudiler, Sâmiri’nin başına toplandılar ve ondan (kendilerine) bir ilâh yapmasını istediler.
Daha önce. Sığır putlarına tapan Amâlikalıları gördükleri zamandan itibaren Yahudilerin içinde, sığıra tapmaya karşı bir meyil ve istek vardı.
Bu hadise, İsrail oğullarının nehri geçmelerinden sonra olmuştu.
Bunun kıssası daha önce geçti.
Sâmirî (bütün Yahudilerin elinde olan) süs eşyalarını topladıktan sonra ateşte eritti.
O eritilen altın ve gümüşlerden Yahudilere bir buzağı yaptı. Çünkü onu eritti. Yapmış olduğu buzağı heykelinin ağzına, Cebrail Aleyhisselâm’ın atının ayaklarının izinden bir toprak koydu. Bu at, (Hayat atı) idi. O at, ayaklarını bir yere koyduğunda orası mutlaka canlanır ve yeşillenirdi.
Sâmiri bu toprağı (Cebrail Aleyhisselâm’ın atının bastığı yerin toprağını) denizin yarılma anında (görüp) almıştı.
Veya Mûsâ Aleyhisselâm’ın Tur dağına yönelmesi anında (Cebrail Aleyhisselâm’m atının bastığı yerlerin canlandığını görmüş ve onun acâib bir şey olduğunu sezerek) almıştı.
Sâmiri, Cebrail Aleyhisselâm’ın atının ayak izlerini heykel olarak yapmış olduğu buzağının ağzına koyunca, buzağı et ve kana dönüştü. Kendisinde bir böğürme işitildi. Hareket etti. Yürüdü.

Sâmirî, (bu hadiseyi şaşkın şaşkın seyreden Yahudilere) seslendi:
-“İşte bu sizin ilâhınız ve Musa’nın ilâhıdır!” dedi.
Bütün Yahudiler hemen o buzağıya taptılar.

Altıyüzbin (600,000) kişiden sadece on iki bin (12.000) kişi tapmadı.

Denildi ki:
Bu buzağı heykelini (Sâmirî) içi boş olarak yaptı. Ve içine husûsî şekilde tüpler yerleştirdi. Ve bu heykeli de rüzgarın eseceği yere koydu. Rüzgar bu tüplere giriyordu. Ve böylece o tüplerden buzağının seslerine benzeyen husûsî bir ses çıkıyordu. İsrail oğullan, onun böğüren canlı bir buzağı olduğu vehmine kapıldılar.
Onun çevresinde horun teptiler yani raks ettiler.

Raks ve Coşmak

Kurtubî hazretleri , Turtûşî (r.h.) hazretlerinden naklettiler.

Kendisine soruldu:
-“Bir kavim (bir topluluk), bir yerde toplanıyorlar. Kur’ân-ı kerimden bir şeyler okuyorlar. Sonra da, onların söyleyeni kendilerine şiir (ilâhî, kasîde, na’t ve benzeri) şeyler söylüyor. Raksediyorlar. Coşuyorlar, Def çalıyorlar ve (yollarının büyüklerini) medhediyorIar…(Ney ve kaval gibi aletleri üflüyorlar Böyle bir toplulukla hazır olmak ve onlarla beraber olmak helal mi değil mi?”

Tarsûsî (r.h.) hazretleri buyurdular:
-“(Böyle yapan sevap ve ibâdet niyetiyle def çalan, methiyeler okuyan ve coşan) sofiyyenin yolu,
1- Betâlet (boş şeylerle meşgul olmak),
2- Cehalet ve,
3- Dalâlettir. (Yani sapıklıktır…)
islâm dini, Allah’ın kitabı (Kur’ân-ı kerim) ve Resûlüllah (s.a.v.) hazretlerinin sünnetinden başka bir şey değildir.
(Sevap adına) raksetmek ve kendinden geçmeyi (coşmayı), ilk ihdas eden (dünya tarihinde ilk uyduran) kişi Sâmiri’nin arkadaşlarıdır. (Sâmirfnin yapmış olduğu buzağıya tapan Yahudîlerdir…)

Onlar, buzağı sesi gibi böğürmesi olan buzağı heykelinden bir ceset edindikleri zaman; ayağa kalktılar ve onun çevresinde raksetmeye başladılar. Ve kendilerinden geçtiler. İşte bu (raksetmek ve kendinden geçip coşmak) kâfirlerin dinidir. Buzağıya tapan müşrik Yahudilerin dinidir .( Hayâtü’l-Hayevânü’l-Kübrâ: c. 1, s. 458, Demirî )

Raks ve Ashâb?

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri ve ashabı ise (hâşâ raksetmek, kendinden geçmek ve coşmak şöyle dursun), onlar, başlarında uçacak kuş varmışçasına vakar ve sükûnetle otururlardı. ( Hayâtü’l-Hayevânü’l-Kübrâ: c.1, s. 458, Demirî)

Raksedenlerin Yerleri?

Sultan ve sultanın naibine (idarecilerine) gereken vazife, (def çalarak rakseden, oynayan, coşan ve kendisinden geçenlerin) mescidlerde hazır olmalarına ve başka yerlerde toplanmalarına mâni olmaktır .
Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kişiye, onların meclisinde hazır olmak helâl değildir. Onların bâtıl işlerinde onlara yardım etmesi kesinlikle helâl değildir .

Bu gün inkıtâya uğrayan tarikatların câhil halkı kendisine çekmek ve cezb etmek için, def çalmak, kendi şeyhlerinin medhiyyelerini okumak, raksetmek, dönmek, coşmak ve benzeri islâm dışı, Kur’ân-ı kerim ve Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin sünnetiyle ilgisi olmayan sapık faaliyetler içinde oldukları bir vakıadır.
Ve işin kötüsü bu sahte şeyhler, “Çırağlık” adı altında halktan aynî ve nakdî yardımlar toplayarak bu İşlerini devam ettirmektedirler.

Halkın çoğu onlara zekat ve sadakalarını vermektedir.
Halkın bunlara yapmış olduğu yardım da haramdır.

Günümüzde inkıtâya uğrayan tarikatları takip ettiklerini söyleyen kişilerin tek sermâyeleri, def çalmak, medhiyye okumak, raksetmek, yılan tutmak, yalan-yanlış muska yazmaktır.

Bu tür İnsanların âkibeti de gerçekten çok kötüdür.

Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 9/244-248

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, H.z Musa, Ruhu`l Beyan Tefsirinden Kıssalar, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar | Etiketler: , | Leave a Comment »