KUR’ÂN-I KERÎM’E HÜRMET
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kur’ân-ı Kerîm’in haram kıldığını helal sayanlar Kur’ân-ı Kerîm’e îmân etmemiştir.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
• Kur’ân-ı Kerîm ele alınacağı zaman abdestli bulunmak lâzımdır. Abdestsiz olan bir kimse, Kur’ân-ı Kerîm’i kılıfsız olarak eline alamaz.
Allahü Teâlâ (meâlen) “Ona (o Kur’ân-ı Kerîm’e) tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.” (Vâkıa sûresi, âyet 79) buyurmaktadır. Yani tahâretsiz, kirli eller ona dokunmasın, ancak maddî ve mânevî pislikten temizlenmiş îmânlı, abdestli kimseler temas etsin. Bu âyet-i kerîme ile cünüb iken Kur’an okunamayacağı ve abdesti olmayanın Mushaf’a dokunamayacağı fıkıhta beyan olunmuştur. Zîrâ abdest yüzde nur ve kalbde sürûrdur.
• Kur’ân-ı Kerîm okuyacağı zaman mümkünse kıbleye yönelmeli, hürmetli bir vaziyet almalıdır.
• Kur’ân-ı Kerîm’e “Euzü ve besmele-i şerîfe” ile başlanır.
• Kur’ân-ı Kerîm’i kendisi işitecek derecede tecvidli olarak okumalıdır.
• Kur’ân-ı Kerîm okunduğu zaman dinlemelidir. Allahü Teâlâ A’râf sûresi, 204. âyetinde şöyle buyurmaktadır (meâlen): “(Ey mü’minler) Kur’an okunduğu vakit (namazda veya hutbede veya her hangi mecliste) hemen (kulak verip) onu dinleyin ve susun, tâ ki rahmete kavuşasınız.”
• Kur’ân-ı Kerîm’i dinlemeyecek kimselerin yanında onların işitecekleri bir sesle, açıkça okumamalıdır. Okunması uygun olmayan yerde Kur’an okuyan günâha girer. Bununla beraber böyle bir yerde okunduğu takdirde dinlememek, hürmetsizlik etmek de caiz değildir.
• Lâyık olmayan yere konmuş bir Kur’ân veya ondan bir sahîfe görünce elinden geldiği kadar onu oradan alıp lâyık olduğu bir yere kaldırmalıdır.
• Hattatlar yazdığı bir Mushaf-ı Şerîf sayfasını yüksekçe ve hürmetle tutmalıdır.
• Mushaf-ı Şerîf’i, Hacer-i Esved’i, Kâbe-i Muazzama’nın eşiğini ta’zim ve hürmet için öpmek câizdir.
Fazilet Takvimi