Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Archive for 12 Nis 2016

Bir Kişinin Hidayetine Vesile Olmak Ne Büyük Hizmettir.

Posted by Site - Yönetici Nisan 12, 2016

Kyrgyz Muslims take part in their traditional open space prayer at one of the central squares in the Kyrgyzstan's capital Bishkek on October 26, 2012, during the celebrations of Eid al-Adha (Kurban Bairam). AFP PHOTO / VYACHESLAV OSELEDKO (Photo credit should read VYACHESLAV OSELEDKO/AFP/Getty Images)

Bir Kişinin Hidayetine Vesile Olmak Ne Büyük Hizmettir.

Eyyubel-Ensari (r.a.) hazretleri anlatıyor, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:;
Allah yolunda bir sabah ya da bir akşam yürüyüşü, güneşin, üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.” (Buhari, Sahih, Cihad, 7/73)
Hadis-i şerifte, Allah yolunda yani insanların İslam’ın getirdiği hidayetten nasipdar olabilmeleri, iki cihan saadetine kavuşabilmeleri maksadıyla yarım günlük bir hizmetin, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden, bir başka rivayette ise, dünya ve dünyadakilerden daha hayırlı olduğu açıklanmakta. Böylece Müslümanlar, bütün insanlığın saadeti için, Allah yolunda hizmete teşvik edilmektedir.
Bir başka hadis-i şerifte ise Resulullah Efendimiz, Hz. Ali efendimize hitaben;
Senin vesilenle bir kişinin hidayete kavuşması, kırmızı develerden teşekkül eden sürülerin sahibi olmandan senin için daha hayırlıdır.” buyuruyor .
Olaya birde bu açıdan bakacak olursak; hizmetin başka bir boyutu ile karşı karşıya geliyoruz.
İnsanlığın hidayeti için yapılan hizmetlere büyüklerimiz çok önem vermiştir. Çünkü Bütün İnsanlar, evliyanın aşık olduğu kainatın sahibi, merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbil Âlemin’in kuludur. O’nun habibinin ümmetidir. İnsanlar Allah’ın (C.C) rahmetinden uzaklaşıp cehennemlik amellere sarılınca kainatın efendisi Peygamberimiz(s.a.v) mahsun oluyor. Ama ümmetinin hidayete kavuşanları sayısı ne kadar çok olursa o kadar mutlu oluyor ve merhametlilerin en hayırlısı olan Rabbimizin yarattığı kul ahrette iyi muamele görmüş veya müjdelenen nimetlere kavuşmuş oluyor. Tabi bunun için yapılması gerekenler var. Düşünün bir ülkeyi ortasında bir saray var. Bu ülke vücut ülkesidir,saray da kalptir. O sarayın sahibi de Allah (C.C) hazretleridir. Orda kendinden başka hiçbir şeyi kabul etmiyor. Kalpte kendinden başka bir şey varsa oraya teveccüh etmiyor. Hadisi kudside Mevlamız hiç bir yere sığmayıp mümin kulunun kalbine sığdığını beyan buyuruyor. Ancak bu kalbin bütün kirlerden, masivadan yani Allah ve Allah için olan hariç her şeyden tezkiye olması gerekiyor.
Tezkiye işleminden sonra ise Rabbimiz o vücut ülkesinin sarayına yani kulunun kalbine nazar ediyor, orada tecelli ediyor. Kul bu hale gelince ise vaat edilen nimetlere kavuşuyor. Büyük sevaplar kazanıyor. En önemlisi Allahın rızasını kazanıyor. Ve buna vesile olan insanda kazanandan eksilmeksizin aynısını kazanıyor. Ne kadar kazançlı ve kârlı bir alış veriş olduğunu siz düşün.
O sebeptendir Allah dostları bütün ömürlerini, mallarını, canlarını, evlatlarını insanlığın hidayeti için seferber etmişlerdir. Bu nebevi bir ahlaktır.
Bu konuya Hz. Ebu Bekir (r.a)efendimizin hayat felsefesini de ortaya koyan bir duası ile genişlik kazandırabiliriz. Neydi bu dua ve istek; Ya rabbi beni cehennemine koy ve vücudumu öyle bir büyüt ki, hiçbir kulun azabını tatmasın. İnsanın kanını donduran bir iman, sevgi ve muhabbetin örneğini görüyoruz Sıdık-ı Ekber efendimizde. İnsanlığa bu derece merhametle ve yararlı bir yaklaşım içinde olan bu yaşam tarzı, bu sevgi membağı günümüzde halen tasavvuf büyüklerinin , Allah erlerinin gayretleriyle devam etmektedir. Bu Kamil veliler talebelerine hizmeti tavsiye etmektedir. Hizmet nimettir düsturuyla bizlerde hizmeti nimet bilip, insanlık için hizmete talip olup rızayı ilahiyi kazanmaya gayret etmemiz lazımdır.

Şerife Şevval Kardelen

Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Tavsiyeler, Türkiye, Yorumlar, Şerife Şevval Kardelen | Leave a Comment »