Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

İbrahim Aleyhisselâm’ın Tevekkülü

Posted by Site - Yönetici Ağustos 7, 2014

h.z ibrahim,İbrahim Aleyhisselâm'm Tevekkülü

İbrahim Aleyhisselâm’ın Tevekkülü

İbrâhim Aleyhisselâm’ın tevekkülünü görmüyor musun?
Nemrut ve kavmi İbrahim Aleyhisselâm’a el uzatıp (ve onu bağlayarak) ateşe atmayı kastettiklerinde, Cebrail Aleyhisselâm geldi. İbrahim Aleyhisselâm (mancınıkla atılmış ve daha ateşe düşmeden) havada idi…
Cebrail Aleyhisselâm ona sordu:
-“Bir hacet (ve dileğin) var mı?”
İbrahim Aleyhisselâm, Hazret-i Cebrail’e senden hiçbir bir dileğim ve ihtiyacım yok… (Bu ara) İbrâhim Aleyhisselâm’ın ağzı (yani dili);
-“Hasbiyallahü ve ni’mel vekil, Allâhü Teâlâ hazretleri bana kâfidir! Ve O ne güzel vekildir!” demekle meşguldü.

Efendimizin (s.a.v.) Tevekkülü

Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin tevekkülüne bak! Allâhü Teâlâ hazretleri, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinden ye ashabından müşriklerin ellerini defetti. Re’sen Efendimiz (s.a.v.) hazretleri ve ashabına saldırmaya kaadir olamadılar. Belki hallerin çoğunda akıllarına gelmeyen değişik belâlara müptela oldular. Müslümanlara düşündükleri ve tasarladıkları sû-i kast ve kötü maksatlarına ceza olarak hep belâya uğradılar.

Mesnevi` de buyuruldu:
Âd ve Semûd’ün hikâyesini bir bak da peygamberlerin yüceliğini anla!
Bu yere batma, başlarına taş yağma ve korkunç bir sesle helak olmak hep ruhun yüceliği için idi

Tevekkül

Tevekkül, mukarrabîn (Allâhü Teâlâ hazretlerine yaklaşanların yüksek derecelerindendir. Mü’min kişiye düşen vazife, Övülen (tevekkül) sıfatlarıyla süslenmektir.
Güzel bir siyret (gidişle) tarik-i hakda yürümelidir.
Hatâm (hikmet ehlinden) biri, bir adamın (hanesine) girdi. Yepyeni (güzel) ve (ev eşyası, halılar ve sergilerle) düşenmiş (ve donatılmış) bir ev gördü. Ev sahibini faziletten hâli ve erdemlik-ten yoksun görünce, öksürdü ve ev sahibinin yüzüne tükürdü. Ev sahibi:
-“Ey hakîm (bilgi, irfan ve hikmet sahibi)! Bu ne sefahat (ve beyinsizlik)!” dedi. Hakîm kişi:
-“Hayır, belki o (senin yüzüne tükürmem) hikmetin tâ kendisidir!
Çünkü tükürük bu evde olan eşyanın en hasis ve değersizine yapıştı. Zira sen Bâtınî ve kalbî faziletlerden hâli ve mahrum olduğun için; senin evinde gerçekten senden daha değersiz hiçbir şey görmedim!” dedi.

Hikmet sahibi kişi bu sözleriyle, o kişiyi alçaklığına tembih etmek, lezzetlere ve şehevî arzulara dalıp giden ve bütün vakitlerini zahirinin imâr ve süsüne harcayan (fakat kalbî güzellik ve ibâdete önem vermeyen) kişinin çirkinliğini söyleyerek onu uyarmak istedi.

İmtihan Dünyası

Sonra bil ki:
Her şey, Allâhü Teâlâ hazretlerinin kaza ve takdiriyledir. Allâhü Teâlâ hazretleri dilediği şekilde kullarını imtihan etmeyi murad eder. Kullara düşen vazife,
1- Zorlukta,
2- Kolaylıkta
3- Sevinçte,
4- Üzüntüde,
5- Varlık ve
6- Yoklukta,
7- Her halinde Allâhü Teâlâ hazretlerine tevekkül etmektir.

İsa Aleyhisselâm’ın Tevekkülleri:

Ebu Osman (r.h.) hazretlerinden rivayet olundu. Buyurdu-
İsa Aleyhisselâm bir dağ başında namaz kılıyor (ve Allâhü Teâlâ hazretlerine ibâdet ediyordu.) iblis aleyhilla’ne kendisine geldi. Ve
-“Ey Isa! Sen her şeyin Allah’ın kaza ve kaderiyle olduğunu zanneden o kişi değil misin?” İsa Aleyhisselâm:
-“Evetr dedi. Şeytan:
-“Öyleyse kendini şu dağdan aşığıya at! Ve sonra bu Allâhü Teâlâ hazretlerinin benim hakkımda olan takdiri idil” de. İsa Aleyhisselâm:
-“Ey mel’ûnl Allâhü Teâlâ hazretleri, kulları, imtihan eder. Kullar, Allâhü Teâlâ hazretlerini imtihan edemezler. Kula düşen vazife, Allâhü Teâlâ hazretlerine tevekkül etmek ve onun nimetlerine şükretmektir…” dedi.

İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 6/ 324-325.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.