Tevbe Tevbeye Muhtaç…
Hasan-ı Basrî (k.s.) Hazretleri buyurdular:
“Bizim bu istiğfarımız; istiğfara muhtaçtır!“
Kurtubî Hazretleri, “Tezkiretü’l-Mevtâ” isimli kitabında buyurdular:
“Hasan Basrî (r.h.) Hazretlerinin bu sözleri, onun kendi zamanında söylenilmiş bir sözdür! Zamanımızda yaşasaydı nasıl düşünürdü?
Bu zamanda insanları görürsünüz, zulme dalmışlar!
Zulme karşı ihtiraslıdırlar.
Bir türlü kendilerini zulümden kurtaramıyorlar.
Ellerinde tesbih, (diliyle istiğfar okuyor bu haliyle) günahlarından istiğfar ettiğini zannediyor!
Bu onun (tevbeyi) istihzası ve istihfafı (hafife) almasıdır.
Aîlâhü Teâlâ Hazretlerinin âyetleriyle istihza edenlerden daha zâlim kimdir?”
İnsan, hakikî bir pişmanlıkla günahlarından tevbe etmelidir.
Tevbe ve Göz Yaşı
Rivayet olunur:
Melekler, kulun seyyiât (kötülük ve günahları) ile göğe yükselirler. Onu levh-i mahfuza arzettikleri zaman, onun yerinde hasenatın (iyiliklerin) olduğunu görürler.Melekler yüzükoyun yere kapanırlar. Ve derler ki:
-“Ey Rabbimizl Sen bilirsin biz ancak kulun yaptıklarını yazdık!” Allâhü Teâlâ Hazretleri buyurdular:
-“Doğru söylediniz! Lakin kulum hatalarına pişman oldu. Göz yaşlarıyla benden mağfiret diledi. Ben de onun günahlarını bağışladım. Keremimle ona cömertlikle muamele ettim. Çünkü ben ikram edenlerin en ikram edicisiyim!“
Kaynak :İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri: 4/609.