Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

NUZUL-U İSA (a.s.)

Posted by Site - Yönetici Aralık 12, 2010

NUZUL-U İSA

NUZUL-U İSA

NUZUL-U İSA (a.s.)

Hz. İsa’nın tekrar dünyaya gelişi hakkında Peygamberimiz s.a.v.in bir çok hadis-i şerifi vardır .
İslam alimlerinden Şevkani, Hz. İsa a.s. ın dönüşüne dair 29 hadis olduğunu , bu hadislerin içerdiği bilgilerin de yanlış olma ihtimalinin bulunmadığını belirtmiştir.
(sunen-i İbn Mace, 10 /338)

Hz. İsa’nın tekrar dünyaya gelişi ve Deccalin ortaya çıkışı hakkında İmam-ı Azam Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinde şunları bildirmektedir:
Deccal’in, Yecuc ve Mec’uc’un çıkması , Güneşin batıdan doğması, Hz. İsa’nın Gökten inmasi ve diğer kıyamet alametleri sahih haberlerde aktarıldığı üzere , haktır , olacaktır.
(Ebu Hanife , Numan B. Sabit (150/767), Fıkh-ı Ekber, Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)

İmam Suyuti’de, El havi lil Fetava adlı kitabı ve El İ’lam bi Hukmi İsa adlı risalesinde , konuyla ilgili hadislere yer verdikten sonra bu hadislerin mutevatir olduklarını bildirmiştir:

Hadis ilmine vakıf olanlara gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler mutevatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar (beklenen Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mutevatir olduğu gibi , Deccal hakkındaki hadis-i şerifler de tevatur derecesine ulaşmış olup, Hz. İsa’nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mutevatirdir.
(suyuti , El Havi ; 2 / 227)

KUTUB-İ SİTTE
0 ـ1ـ عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: وَالّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَيُوشِكَنَّ أنْ يَنْزِلَ فيكُمُ ابْنُ مرْيَمَ حَكَماً مُقْسِطاً، فَيَكْسِرُ الصَّلِيبُ، وَيَقْتُلُ الْخِنْزِيرَ، وَيَضَعُ الْجِزْيَةَ، وَيَفِيضُ الْمَالُ حَتّى َ يَقْبَلَهُ أحَدٌ حَتّى تَكُونَ السَّجْدَةُ الْوَاحِدَةُ خَيْراً مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فيهَا. ثُمَّ يَقُولُ أبُو هُريْرَةَ: اِقْرَءُوا إنْ شِئْتُمْ: وَإنْ مِنْ أهْلِ الْكِتَابِ إَّ لَيُؤْمِنَنَّ بِِهِ قَبْلَ مَوْتِهِ اŒية[. أخرجه الخمسة إ النسائي.»الْحَكَمُ« الذي يقضي بين الناس.و»المُقسِِطُ« العادل: ضد القاسط وهو الجائر.و»وضَعَ الْجِزْيَةِ« إسقاطها عن أهل الكتاب وإلزامهم ا“سم، و يقبل منهم غيره، فذلك معنى

4968 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
“Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Nefsim elinde olan Zât-ı Zulcelâl’e yemin ederim! Meryem oğlu İsâ’nın, aranıza (bu şeriatle hükmedecek) adâletli bir hâkim olarak ineceği, istavrozları kırıp, hınzırları öldüreceği, cizyeyi (Ehl-i Kitap’tan) kaldıracağı vakit yakındır. O zaman, mal öylesine artar ki, kimse onu kabul etmez; tek bir secde, dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlı olur.
Sonra Ebu Hureyre der ki:
“Dilerseniz şu ayeti okuyun. (Mealen): “Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölümünden önce onun (İsa’nın) hak peygamber olduğuna iman etmesin. Kıyamet gününde ise İsâ onlar aleyhine şâhitlik edecektir” (Nisa 159).

Buhari, Buyû’ 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Muslim, İman 242, (155); Ebu Dâvud, Melâhim 14, (4324); Tirmizi, Fiten 54, (2234).

ظَاهِرينَ الى يَوْمِ الْقِيَامَةِ. فَيَنْزِلُ عِيسى ابْنُ مَرْيَمَ فَيَقُولُ أمِيرُهُمْ: تَعالَ صَلِّ لَنَا. فَيَقُولُ: َ. إنَّ بَعْضَكُمْ عَلى بَعْضٍ أُمَراءُ، تَكْرِمَةِ اللّهُ تَعالى لِهذِهِ ا‘مَّةِ[. أخرجه مسلم .
4969 – Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye Kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa İbnu Meryem de iner. Bu müslümanların reisi: “Gel bize namaz kıldır!” der. Fakat Hz. İsa aleyhisselam: “Hayır! der, Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz!”
Muslim, İman 247.

Huzeyfe b. Esîd el-Ğıfari demiştir ki; Rasûlullah’a ait bir çar­dağın gölgesinde oturmuş konuşuyorduk. Kıyameti söz konusu ettik, ses­lerimiz yükseldi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a):
Kıyamet kendisinden önce (şu) on alamet çıkıncaya kadar kopmaz – veya olmaz-:
Güneşin battığı yerden doğması, Dabbe’nin çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un çıkmaları, Deccal, iSA b. Meryem, duman, biri doğudan biri batıdan, biri de Arap Yarımadasında olmak üzere üç yerin batması, bunların sonuncusu da Yemen’den; Aden’in en aşağı­sından bir ateşin çıkmasıdır. Bu, insanları mahşere sevk eder.” bu­yurdu.[Muslim, Fiten 39, 40; Tirmizi, fiten 21: İbn Mâce, fiten 25. 28.Sunen-i Ebu Davud
Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Hayatım elinde olan Allah’a yemin ederim ki muhakkak yakında Meryem oğlu İsa , adil bir hakim olarak gökten inecektir. O, salibi kı­racak, hınzırı öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır. Mal o kadar çoğa­lacak ki onu kimse kabul etmez olacaktır. Artık Allah (c.c)’a bir sec­de etmek, dünya ve dünyada olan herşeyden daha hayırlı olur.”[Buhari, enbiya 49: Müslim. İman 242.]
… Ebû Hureyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre: Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Benimle onun -yani İsa (a.s)’in- arasında pey`gamber yoktur ve o mutlaka inecektir. Onu gördüğünüz zaman, tanıyınız; o, orta boylu, kırmızıya çalan beyaz benizli, bir adamdır. Sarımtırak renkte iki elbise içerisinde olacaktır. Başına bir ıslaklık değ-mese de (sanki yıkanmış gibi) damlali olacaktır, (başından sular damla-yacaktır) İslam adına insanlarla savaşacak, Haç’i kıracak domuzu öl­dürecek ve cizyeyi kaldıracaktır. Onun zamanında Allah islamm dı­şındaki tüm dinleri ibtal eder. İsa (a.s) Mesih Deccal’i öldürecek ve yeryüzünde kırk sene kalacaktır. Sonra vefat edecek ve müslümanlar namazını kılacaklardır.[Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi Huzeyfe bin Esîd el-gifârî radiyallahu anh’dan: (Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
“Kıyamet on alâmet görülmedikçe kopmaz:
Duman, deccâl, dabbedu’l-Arz, güneşin batı­dan doğması, isa’nın yeryüzüne inmesi, ye’câc-me’cûc, doğuda bir, batıda bir ve Arap yarımadasında bir (yeryüzü) batışı olmak üze­re üç batış. Bunların sonuncusu ise insanları mahşerlerine sürecek olan ateşin zuhurdur.”[Rudani : 5. Cilt , 9895]

Bu yazıyı gönderen degerli  ŞERİFE ŞEVVAL KARDELEN hocamizdan Allah razı olsun,Sizlerinde dualarını bekleriz.

.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.