Archive for 21 Nis 2008
Yediklerimize dikkat
Posted by Site - Yönetici Nisan 21, 2008
Kaşara soya ve margarin
Zeytine tekstil boyası
Ete nişasta, tavuk atıkları
Pul bibere aşırı tuz
Sıvı yağ yerine atık yağ
Posted in Bunları Biliyormuydunuz, Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Türkiye, Yorumlar | Etiketler: Gida, Sağlık, Tavuk | Leave a Comment »
HELAL RIZIK TALEP ETMEK
Posted by Site - Yönetici Nisan 21, 2008
HELAL RIZIK TALEP ETMEK
Rizik, Allahu teala`nin hayat sahiplerine verdigi ve onlarin da hayatin devami icin yedigi seydir. Insanlara muhtac olmayacak kadar helal rizik talebinde bulunmak, dilenmek zilletine dusmeden iffet icinde yasamak farzdir.
Allahu teala ” Ey iman edenler ! Size rizk olarak verdigimiz seylerin tertemiz olanlarindan yiyiniz ve Allaha sukrediniz. Eger siz ancak ona ibadetete bulunursunuz.” Buyurmustur. Bu ayeti kerime søyle tefsir edilmistir.
Size kismet ettigimiz riziklerin maddeten ma`nen temizlerinden yiyiniz. Zira rizkin harami da var helali de,Pisi de var temizi de. Fakat siz bunlarin temizlerinden ve kimsenin hakki gecmeterek kazanilan helallerinden yiyiniz.
Birtakimlarin yaptigi gibi helal, hos ve temiz seylerden kendinizi mahrum etmeyiniz. Temiz temiz, Helal helal yiyiniz. O helal ve pak riziklarla beslenen vucudunuzu, uzuv (Organ)larinizi yaratildiklari gayede kullaniniz. Sukrun hakikat-i ni`mete bu sekilde mukabele etmektir.
Vucudun her uzvunun yaratilisinin bir hikmeti vardir. Hakikatleri kesif ve Allahu Teala`yi bilmek icin ihsan edilen akli insanlari ifsat etmekte,haklarinin iptalinde kullanmak bu ni`metlere nankørluk olur.
Sihhatinin kiymetini bilmeyerek pis ve haram yiyenler kufran-i nimete dusmus,nankørluk etmis olacaklarindan maddi ve manevi pislikten kurtulamazlar. Insanligin kiymetini bilmeyerek pis ve haram yiyenler bøyle kufran-i ni`met edenler de maddi manevi pislikten kurtulamazlar. Birinden kurtulsalar digerine behemehal bulasirlar, (Bakara,172)
Rasulullah efendimiz (s.a.v.) “ iffet icinde helalinden dunyalik talep eden, Sehidlerin derecesinde olur.” buyurmustur.
Bir hadisi serifte ” Helal rizik talep etmek, her muslumana farzdir.” buyurmustur. Baska bir hadis-i serifte ise ” Bir kimse kirk gun helal lokma yerse, Allahu Teala onun kalbini nurlandirir ve kalbinden diline hikmet pinarlari akitir.” buyurulmustur.
Posted in Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Haramlar - Helaller, Tavsiyeler, Yorumlar | Etiketler: Haram, Helal, Rizik | 1 Comment »
KARINCANIN HİKAYESİ
Posted by Site - Yönetici Nisan 21, 2008
KARINCANIN HİKAYESİ
Vaktiyle bir karınca varmış.Küçüklüğünde başına bir kaza gelmiş,ayağı kırılmış.Zavallıcık topal kalmış.
Ama gece demez,gündüz demez çalışırmış.Diğer arkadaşları gibi yuva yaparmış.Yuvasına kışlık yiyecek biriktirirmiş.
Günlerden bir gün insanların Kabe’ye gidip hacı olduklarını öğrenmiş.Karınca kabilesinin reisine niçin hacca gidildiğini sormuş.reis bilgiç bilgiç başını sallamış:
-Hala öğrenemedin mi?demiş.Hacca gitmek,zengin Müslümanlara farzdır.Allah’ın emridir.Suudi Arabistan’ın Mekke Şehrinde bulunan Kabe’yi ziyaret ederler.Arafat dağında vakfeye dururlar.böylece hacı olup dönerler.
Topal karıncayı almış bir düşünce:
-Acaba ben gidemez miyim?diye,günlerce düşünmüş.
Yemeden içmeden kesilmiş.Hacca gitme fikri rüyalarına bile girmiş.O kadar çok istiyormuş ki her gün yaşlı karıncalara Kabe’nin nasıl bir yer olduğunu soruyormuş.Ama gören yokmuş.Çünkü o zamana kadar hiçbir karıncanın aklına hacca gidip hacı karınca olmak gelmemiş.
Sonunda topal karıncanın sorularından bıkıp usanmışlar:
-Amma sordun,diye kızmışlar.Ne o,yoksa hacı olmaya mı karar verdin?
Bir şey söyleyememiş.Fakat içinden:(evet)demiş.(hacca gidip Kabe’yi ziyaret edeceğim ve hacı olacağım.)
Bir gün eşyalarını sırtına vurduğu gibi yola koyulmuş.
Az gitmiş,uz gitmiş,gece gitmiş,gündüz gitmiş…Yürüdükçe kırık bacağı daha beter ağrımaya başlamış.Nihayet dayanamayacağını anlamış ama vazgeçmekte istememiş.
Topallaya topallaya yürümesi bir çöl faresinin dikkatini çekmiş.Acımış haline.
-Zavallı dostum,böyle nereye gitmektesin?diye sormuş.
Karıncacık durmuş,yüzünde biriken boncuk boncuk teri silmiş ve ciddi ciddi cevap vermiş:
-Hacca gidiyorum kardeşim.
Çöl faresi şaşırmış:
-Bu topal ayağınla,şu zayıf halinle ve yorgunluğunla nasıl hacca gidebilirsin ki?Topal karınca boynunu bükmüş:
– Olsun, demiş. Gidemesem bile, hac yolunda ölürüm ya…Hikâye bu kadar sevgili çocuklar. Şimdi düşünme sırası bizde. Acaba topal karıncadan alacağımız bir ders var mı? Karıncacık bize ne anlatmak istiyor?
Posted in Diger Konular, Dini Hikayeler, Dini Konular, Yorumlar | Etiketler: Cocuklar icin, Dini Hikayeler | 1 Comment »
İmâm-ı Rabbânî ( k.s.a. )
Posted by Site - Yönetici Nisan 21, 2008
İmâm-ı Rabbânî ( k.s.a. )
Dînin ve dînî ilimlerin ihyâsı husûsunda İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin mühim bir mevkii vardır. Çünkü o, “ikinci binin müceddidi”dir. İlk bin yılın sonlarında İslâm dîni büyük bir inkırâz tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Dînî ilimlere rağbet iyice azaldı. Cehâlet ve bid’atlar şuyû’ buldu. Dinde reform ve dinler arası telfik gayretleri devlet eliyle yürütülüyordu. İslâm ve müslümanlar hor ve hakir, küfür ve küffâr hâkim ve kâhirdi. Din ilmi ile meşgul olanlar bile, dünyâya rağbet ederek, âdetâ âlemin fesâdı için uğraşıyorlardı. İnsanların kurtarıcısı olan âlimleri de kurtaracak birine ihtiyaç vardı. Tasavvuf erbâbı ise büyük ölçüde vahdet-i vücûd ve felsefe menşe’li fikirlere kapılmış, ciddî hatalara düşmüştü.
İmâm-ı Rabbanî hazretleri böyle bir devirde dîni tecdîd ve ihyâ vazîfesine başladı. Yetiştirdiği talebeler ve yazdığı mektuplarla, dîni ve dînî ilimleri tervic etmeye çalıştı. Bu husûsta yazdığı mektuplardan bazı kısımları ehemmiyetine binâen arzetmeye çalışalım.
“Ulûm-ı şer’iyye talebesinin sûfiyye üzerine takdim edilmesi, himmet nazarında cidden güzel oldu. Talebe-i ulûmun takdîminde, dînin tervîci vardır. Çünkü onlar dîn-i nebeviyenin hâmilidirler. Millet-i Mustafaviyye, onlarla kâimdir. Kâinâtın efdali olan peygamberler, insanları sâdece dîne dâvet etmişlerdir. Bu yüce zâtların bi’setinden maksad, dîni tebliğ etmektir. Öyleyse hayırların en büyüğü, bilhâssa şeâir-i İslâmın yıkıldığı şu zamanda dîni tervîc ve onun hükümlerinden birini ihya için gayret göstermektir. Öyle ki Allah yolunda binler(ce şey)i infak, dînin meselelerinden bir meseleyi tervîce denk olmaz. Çünkü dîni tervîc etmek, peygamberlerin yolunu tâkip etmektir. O peygamberler ki, mahlûkâtın en şereflisi onlardır. İyiliklerin en mükemmeli onlara verilmiştir.” (İmâm-ı Rabbânî, Mektubat 1/48)
Çok sevdiği ve birçok yerde tezkiye ettiği, vefât ettiği zaman arkasından Allah’a, “Ey Allah’ım! Bizi onun ecrinden mahrum etme ve onun arkasından bizi fitneye düşürme.”, (İmâm-ı Rabbânî, 1/61) diye duâ ettiği Molla Ahmed Berkî hazretlerine yazdığı bir mektupta, onun mâneviyâtta yüce makâmlara ulaştığını müjdeledikten sonra şöyle buyurur:
“Senin bu devleti elde etmenin sebebi, cehâletin temekkün edip, bid’atların rüsuh bulduğu yerlerde, ulûm-ı diniyyeyi ta’lim ve ahkâm-ı fıkhiyyeyi neşretmen, evliyâullah’a muhabbet ve ihlas göstermendir. Allah bunları sana mahzâ fazlı ile vermiştir.” (İmam-ı Rabbani,1/275)
Posted in Diger Konular, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Kim Kimdir ?, İmam-ı Rabbani | Leave a Comment »