Göynem – Beyşehir

İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

H.z Muhammed`in Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:

Posted by Site - Yönetici Mart 30, 2008

H.z Muhammed ( s.a.v.)`in Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği

H.z Muhammed ( s.a.v.)`in Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:

İnsanlığı hakka ve hakikata sevkedip dünya ve ahiret saadetlerini sağlamak üzere Allah Teâlâ tarafından gönderilen peygamberlerin sonuncusu ve alemlerin rahmeti olan Peygamber Efendimiz, genellikle kabul edildiğine göre 20 Nisan (12 Rabiulevvel) 571 Pazartesi günü Mekke’de doğdu. İslâm tarihi kaynakları, Hz. Peygamber’in nesebi ta Hz. Adem’e kadar sıralanan Şecere tabloları ile belirlemişlerdir. Bu kaynaklarda Hz. Peygamber’in yirminci göbekten atası olan Adnan’a kadar ittifak edilmiş, ancak Adnan’dan sonra verilen isimlerde bazı farklılıklar ortaya çıkmıştır. Ama O’nun Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail soyundan olduğunda şüphe yoktur. Buna göre Adnan’a kadar Rasûlullah’ın şeceresi şöylece sıralanır: Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Hâşim b. Abdümenâf b. Kusayy b. Kilâb b. Mürre b. Ka’b b. Lüeyy b. Gâlib b. Fihr b. Mâlik b. En-Nadr b. Kinâne b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyas b. Mudar b. Nizâr b. Me’add b. Adnan.

Hz. Peygamber’in doğumundan iki ay kadar önce babası Abdullah, ticarî bir seferden dönüşünde Yesrib (Medine)’de vefat etmişti. Annesi Amine, Kureyş Kabilesinin kollarından Benû Zühre’nin reisi Vehb b. Abdümenaf’ın kız idi. O sıralarda Mekke eşrafı, çocuklarını çölde bir süt anneye vererek emzirme âdetine sahip oldukları için Hz. Peygamber, kendi annesi Amine tarafından ancak bir kaç kez emzirilmiş, süt anneye verilinceye kadar da amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe, O’na süt annelik yapmıştı. Daha sonra Mekke’ye komşu çöllerde yaşayan Hevâzin kabilesinin kollarından Benû Sa’d’a mensup Halîme bint Ebî Züeyb, uzun süre Hz. Peygamber’e süt emzirmiştir. Mekke eşrafı tarafından Mekke’nin ağır ve sıcak havası çocukların gelişimine ve sağlıklarına zararlı görülüyor; ayrıca hac münasebetiyle her kesimden insanla temas halinde bulunan Mekke’de arap dili, yabancı tesirler altında kalabildiğinden, fesahat ve belâğata önem veren Mekkeliler çocuklarının dili öğrendikleri ilk yıllarının Arapçanın saf ve bozulmamış şekliyle ve olanca fesahat ve belâgatıyla arı duru konuşulduğu badiyelerde geçmesini gerekli görüyorlardı. Bu bakımdan Araplar arasında fasih Arapçaları ile ün yapmış Benû Sa’d kabilesi arasında yaklaşık ilk iki buçuk yılını geçiren Hz. Peygamber, ileride üstleneceği ilâhî risâlet görevi için hem bedenen, hem de ruhen burada hazırlanmış oluyordu. Hz. Peygamber’in kırk yaşından itibâren yürüttüğü İslâm’a davet vazifesi, kabul etmek gerekir ki, aslında meşakkatli, yorucu, bir takım sıkıntıları olan mukaddes bir vazifedir. İşte bu yorucu ve meşakkatli görevi lâyıkıyla yerine getirebilmek için sağlam ve sıhhatli bir bünyeye sahip olmak gerekiyordu. Hz. Peygamber, böylelikle çocukluğunun ilk yıllarında Mekke’nin boğucu sıcak ve sıtmalı havasından uzaklaşmış, suyu ve havası güzel bâdiyede sağlıklı bir şekilde gelişme imkânını bulmuş oluyordu. Diğer taraftan güzel konuşmanın kitleler üzerindeki etkisi malumdur. İleride muhtelif insan kitlelerine muhâtap olacak bir peygamberin şüphesiz iyi bir dil bilgisine sahip olması ve dili, davasının uğrunda en iyi şekilde kullanması gerekiyordu. İşte bu yönlerden Hz. Peygamber henüz çocukluğundan itibâren davet faâliyeti için hazırlanıyordu. Yalnız kendisi henüz o sıralarda ileride peygamber olacağı konusunda hiç bir bilgiye sahip olmadığından, bu hazırlanma O’nun bizzat iradesi ile ve bilerek olmayıp, Cenâb-ı Hakk’ın yönlendirmesi, kontrol ve murâkabe altında tutması şeklinde cereyan ediyordu. Peygamber Efendimizin süt annesi Halime’nin yanında iken vukû bulan “Göğsünün yarılması” (Şerhu’s-Sadr veya Şakku’s-Sadr) olayını da yine davete hazırlık olarak değerlendirmek gerekir. Bu olayda Hz. Peygamber’in göğsü, görevli iki melek tarafından yarılmış, kalbi çıkarılarak Şeytanın ve nefsin tasallut ve saptırmasından arındırılmış ve Zemzem’le yıkanarak tekrar yerine konulmuştur. Böylece Hz. Peygamber, rûhen davete hazırlanmış oluyordu.

Şerhu’s-sadr olayından sonra süt anne halime tarafından Mekke’ye getirilerek öz annesi Amine ve dedesi Abdülmuttalib’e teslim edilen Hz. Muhammed, altı yaşına kadar annesi Amine’nin yanında kaldı. Bu sıralarda Amine, Hz. Peygamber’i de yanına alarak Medine’deki akrabalarını ziyarete gitmişti. Bu vesile ile, altı yıl kadar önce Medine’de ölen eşinin kabrini de ziyaret etmiş olacaktı. Bir ay süren bir misafirlikten sonra Mekke’ye dönerken henüz Medine’den pek fazla uzaklaşmadan Ebvâ denilen köyde Âmine aniden rahatsızlandı ve vefat etti; oraya da defnedildi. Artık hem yetim, hem de öksüz kalan çocuğu bu yolculukta kendilerine refakat eden dadı Ümmü Eymen Mekke’ye getirip dedesi Abdülmuttalib’e teslim etti. Yaşlı dede, kalben büyük bir muhabbet beslediği bu yavruyu sevgi ve rahmetle iki yıl bağrına bastı. Abdülmuttalib’in temsil ettiği Hâşimoğullarının Mekke’deki itibârı ile Abdülmuttalib’in şahsî özellik, kabiliyet ve ahlâki faziletleri ve özellikle bir zamanlar yeri kaybolan kutsal Zemzem suyunu olgunluk devrelerinden tekrar bulup çıkarmış olması, onun Mekke’de kendisine son derece saygı duyulan, sözüne itibâr ve itâat edilen bir reis hâline gelmesini sağlamıştı. Abdülmuttalib, Kâbe duvarına bitişik olarak sırf kendisine mahsus serilen minderde ve Mekke idare meclisi hüviyetini taşıyan Dâru’n-Nedve’de Mekke halkının çeşitli problemlerini dinler ve çözüm yolları arardı. Dedesi Abdülmuttalib’in yanından hiç ayrılmayan küçük Muhammed, Dâru’n-Nedve’de yapılan idareye ve çeşitli problemlere ait müzâkerelerde de dedesinin yanında bulunuyor ve daha o yaşlarından itibaren zulmün hâkim olduğu Mekke toplumunda ortaya çıkan problemleri, insanların dinî, idârî, iktisadî, ilmî, ictimâî yönlerden nasıl bir bataklığın içinde bulunduklarını yakından görüp idrâk ediyordu.

Hz. Peygamber sekiz yaşına geldiği zaman Abdülmuttalib seksen iki yaşına erişmişti ve yaşlı bünye, uğradığı hastalıklara tahammül edemeyerek bu dünyadan ayrıldı. Abdülmuttalib vefatından önce sevgili torununu oğulları arasında, Hz. Muhammed’in babası Abdullah’la ana-baba bir kardeş olan Ebû Talib’e teslim etmişti. Artık Hz. Muhammed sekiz yaşından yirmibeş yaşına kadar amcası Ebu Talib’in yanında kalmıştır.

Gelecekte peygamber olacağı hakkında ne kendisinin ne de çevresinin kesin bir bilgisi olmadığından, tâbiîdir ki Hz. Peygamber’in bu devrelerdeki hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur. Ancak sadece Hz. Peygamber’i değil, aynı zamanda diğer Mekkelileri de ilgilendiren bazı olaylarda Hz. Peygamber’in aldığı yer ve oynadığı rol, kaynaklarımızda tespit edilmiştir. Bu devreye ait mevcut bilgiler arasında şüphesiz önemli olanlarından birisi, Hz. Peygamber’in Râhib Bahîrâ ile karşılaşması meselesidir. Hz. Peygamber on iki yaşlarında iken amcası Ebû Tâlib ile birlikte Şam’a doğru yol alan ticarî bir kervana katılmış ve kafile Şam yakınlarında Busrâ adlı bir mevkide mola verdiği zaman buradaki manastırda bulunan Bahirâ adlı râhib, İslâm kaynaklarına göre Hz. Peygamber’deki özelliklere bakarak O’nun ileride çıkması beklenilen son peygamber olabileceği kanâatine varmıştı. Müsteşrikler bu olayı kendi yanlı bakış açıları ile ele alarak İslâm’ın doğuşunda Hristiyan rûhiyâtının etkileri olduğunu, Râhib Bahîrâ’nın dinî telkinlerinin tesirinde kalan Hz. Muhammed’in bu dinî şuuru geliştirerek ileride İslâm’ı ortaya attığını iddia ederlerse de, İslâmiyet’in temelini oluşturan tevhid akidesi ile Hristiyanlığın temeli olan teslis * inancının aslâ bağdaşamaz bir karakterde oluşu, İslâm’ın Hristiyanlık’da mevcut teslis düşüncesini şirk olarak kabul etmesi, bu iddiânın ne derece asılsız ve gülünç olduğunun en açık delillerindendir (geniş bilgi için bkz. Bahîrâ maddesi).

Hz. Peygamber, bu ilk seferin ardından daha sonraki yıllarda diğer amcaları ile birlikte Mekke. dışına yapılan bazı ticari seferlere katılmış, muhtelif bölgelerde yaşayan insanların farklılık arzeden dinleri, örf ve âdetleri, hal ve vaziyetleri hakkında bilgi sahibi olmuştur. Peygamber Efendimizin daha sonraları İslâm’ı tebliğ ederken bu bilgilerinden istifade etmesi tabiî olduğuna göre cereyan eden bu olayları da O’nun peygamberliğe ilmen hazırlanması olarak değerlendirmek gerekir.

Cenâb-ı Hakk’ın kontrol ve murâkabesi, müstakbel peygamberi rûhen de davete hazırlıyor ve cahiliye döneminin her türlü şirk ve sapıklığından, kötülük ve ahlâksızlığından uzak tutuyordu. Mekkelilerin dinî bir âyini ve bayramı olan Büvâne’ye çocukluk yıllarında amca ve halalarının zorlamaları ile götürülen Hz. Muhammed, âdet üzere diğer akrabalarının yaptığı şekilde burada hazır bulundurulan bir puta tapmak içiri sıraya girdiğinde, henüz kendisine sıra gelmeden ilâhi bir ikaz ile puta tapmaktan alıkonulmuş ve olayın haşyeti içerisinde Hz. Peygamber kısa bir baygınlık geçirmişti. Bu olaydan sonra artık akrabaları O’na putlara tapmak için her hangi bir ısrarda bulunmadılar. Tabîidir ki Peygamber Efendimiz çocukluk yıllarından itibâren hayatı boyunca aslâ hiç bir puta tapmadığı gibi, onlar adına kurban kesmemiş, putlar adına kesilen hayvanların etini yememiş, onlar adına yemin etmemiş, hatta onların adını dahi ağzına almaktan hoşlanmadığını belirtmişti.

Geçim sıkıntısı çeken amcası Ebû Tâlib’e yardımcı olmak için gençlik yıllarında Mekkelilere ücretle çobanlık yapan Hz. Muhammed, çobanlığı sırasında Mekke’nin dağdağalı, debdebeli, şirkin hâkim olduğu havasından uzaklaşarak tabiatla karşı karşıya gelmiş, bu anlarda muhakeme ve idrâk gücü gelişerek herşeyin yaratıcısı olan Cenab-ı Allah’ın varlığı ve birliğini, O’na eşler koşmanın sapıklık olduğunu iyice kavramış, karşılaştığı bir takım sıkıntı ve meşakkatler O’nu rûhen olgunlaştırmıştı. Çobanlık yaptığı günlerden birisinde sürüsünü bir çoban arkadaşına emanet ederek Mekke’de tertiplenen gece eğlencelerini seyretmek için kırdan şehire inen Hz. Peygamber, eğlence yerine gelip oturur oturmaz Cenâb-ı Hakk’ın kendisine verdiği bir uyku ile, içkilerin içildiği, oyunların oynandığı, ahlâksızlıkların yapıldığı bu işret âlemini seyretmekten dahi alıkonulmuştu. Bir başka sefer yine böyle bir eğlenceyi seyretme arzusu aynı şekilde engellenmiş; artık bir daha da Hz. Peygamber böyle bir şeye teşebbüs etmemiş, istek de duymamıştı.

Hz. Peygamber yirmi yaşlarında iken Mekkeliler ile Hevâzin kabilesi arasında Ficâr Harbi vukû buldu. Aslında savaşabilecek bir yaşta ve güçte olmasına rağmen Hz. Peygamber bu harpte sadece savaş alanının gerisine düşen okları toplayıp amcalarına vermekle yetinmişti. Böylece genellikle cephe gerisinde bulunmasına rağmen bu olayın O’nda harp taktik ve teknikleri, sevk ve komuta gibi konularda tecrübeler oluşturduğu bir gerçektir. Peygamberliğinden sonra dahi hatırladığı zaman bir üye olarak katılmaktan şeref ve iftihar duyduğunu açıkça belirttiği Hılfü’l-Fudûl ise hemen bu savaştan sonra gerçekleşmişti. Bu vesile ile Hz. Peygamber, cemiyet meselelerini yakînen tanımış, câhiliye toplumunda güçlünün güçsüzü nasıl ezdiğini, güç ve kuvvet karşısında zâlimlerin nasıl eriyip titrediğini örnekleriyle görmüştü.

77 Yanıt to “H.z Muhammed`in Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:”

  1. sema said

    bu site çok güzel ama keşeke çocuklu gençligivb. diye başlık atarak yazsaydınız bunu yazana tşk………

    Beğen

  2. tülay said

    bede bu siteyi begendim seayada katılıom tam aradıgımı bulamadım ama öğrendiğim şeylerde oldu

    Beğen

  3. rumeysa said

    işime yaradı ama ölüm tarihi yok

    Beğen

  4. mrk said

    çok güzel

    Beğen

  5. mrk said

    güzel olmuş işime çok yaradı sağol

    Beğen

  6. vahap said

    çok güzel teşekküler vahap

    Beğen

  7. vahap said

    kim yaptıysa alalah razı olsun

    Beğen

  8. ela said

    kim yazdıysa çok güzel ve ayrıca tşk ederim ama biraz daha kısa olsa iyi olurdu…

    Beğen

  9. merve said

    yani bu kadar uzun olmasına gerek yoktu ama bence çok güzel ve her şeyden bahsederek anlastmış ve daha kısa ola bilirdi bence biraz daha kısa olursa daha güzel yani dört dörtlük olur

    Ayrıca çok güzel bir internet sitesi diye düşünüyorum

    Beğen

  10. HANDE said

    SLM.BENCE GÜZEL AMA İŞİME YARAMADI.

    Beğen

  11. simay said

    bence doğru bir anlatım dı böyle seyler işime yarıo 4 e gidiom ve din dersine cok lazım olutor

    Beğen

  12. simay said

    cok super veb işime yaradı sözümü geri aldım hacı şakir eczacı başı ilköğretim okulu izmir/konak burası içinde bisey yapabilirmisiniz sevinirim lütfennnnnnnnnnnnn yaniiiiiiiiiiiiii

    Beğen

  13. kadir said

    ben batmanlıyım mili egitim vakfı ilkögretim okulunda okuyorum 6/a sınıfına gidiyorum bu tam aradığım şey çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook başarılı

    Beğen

  14. merve said

    çok güzeldi ama biraz kısa olsaydı harika olurdu

    Beğen

  15. aleyna said

    ya bana göre bu çok uzun işime yaradı

    Beğen

  16. sedanur said

    çok güzel bence

    Beğen

  17. ÇOK GÜZEL ÖDEVİMİ YAPTIM TŞK

    Beğen

  18. özkan said

    gerçektende güzel olmuş çok doğru

    Beğen

  19. zeynep said

    bu site çok güzel ben mehmet akif ersoy i.ö.o lunda okuyorum

    bu site mütişşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş

    Beğen

  20. fulya said

    süper bi site bu

    Beğen

  21. esra said

    bn gençliğini istiyorum ama ayrı olsa daha güzel olurdu

    Beğen

  22. buket said

    bu siteyi hiç beğenmedim hep AKP VE KAPALILAR GİRİO OYSAKİ BEN CHPLİYİM AKPDEN NEFRET EDİYORUM ÜLKEYİ BATIRDILAR

    Beğen

  23. inci said

    çok güzel bir site ama çok uzun. uzun olması iyidir ama ödev için yazmak zor.

    Beğen

  24. Umut said

    BeNcE SüPeR ÇoK GüZeL YaPmIşSıN

    Beğen

  25. beren said

    bncede güzel ama başlık yazılsaydı daha güzel olurdu

    Beğen

  26. ceza said

    benim için cok fazla geldi

    Beğen

  27. esra said

    ben din performans ödevimi yaporm işime çok olmasada yaradı ya o bana yeter

    Beğen

  28. özge said

    ÖDEVİM İÇİN ÇOK GÜZELDİ
    şiirde yazabilirim

    HZ. MUHAMMED
    ANNESİ AMİNE HATUN,
    ABDÜLMUTTALİP’E TORUN,
    İSMAİL’DEN GELİR SOYUN.
    MUHAMMED ALEYHİSSELAM!

    YİRMİ NİSAN PAZARTESİ,
    BEŞ YÜZ YETMİŞ BİRGECESİ
    DOĞDU CİHAN BİR TANESİ.
    MUHAMMED ALEYHİSSELAM!

    Beğen

  29. büşra said

    çok güzeldi ödevime yaradıııııııı

    Beğen

  30. büşra said

    mütiş ama çok uzun ama mütişşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş

    Beğen

  31. büşra said

    güzelllllllllllll

    Beğen

  32. asuman said

    aradığım şey yerine başka bilgiler geliyor bu site hiçte iyi deyil

    Beğen

  33. Memoli said

    saoll….

    Beğen

  34. berika said

    çok kötü bir site aradığımı bulamadım hz. muhammedin doğumu lazım bqna

    Beğen

  35. ece said

    teşekkür ediyorum. çok güzel ödevim için gerekli.

    Beğen

  36. arif kaya said

    ccccoook
    kötü
    tüh yazıklar olsunsize bunelan çok uzun nasıl yazcamlan

    Beğen

  37. nurhat said

    çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook güzel

    Beğen

  38. YK said

    çok güzeldi h.muhammedin haçocukluk hayatın yarımınıda ezberlemiş oldu SAYGILARR

    sizede tavsiye ederim yk

    DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

    Beğen

  39. pelin said

    benim çoook işime yaradı performans ödevim vardı Performans ödevinden 100 aldmmm

    Beğen

  40. cemre said

    yazması coq zor hlde yazıcn yksa

    Beğen

  41. azra said

    mraba sprrr birr sitee

    Beğen

  42. dede said

    genede güzel

    Beğen

  43. emiehan said

    evet arkadaşlar gerçekten güzelmiş

    Beğen

  44. beyza said

    işime yardı ama ölüm tarihi yok hiç asıl o lazım ama

    Beğen

  45. güzel said

    çok güzel yazıp hocaya götürürsem kesim 100 verir

    Beğen

  46. damla said

    bence biraz daha kısa yazsaymıs daha iyi olurmus ellerim koptu…………..

    Beğen

  47. tülay said

    BaNa GÖrE çOk uZuNdU mAf oLdUm:(

    Beğen

  48. fatma said

    benim istediğim gibi olmamış ama işine yarayanlarda var allah bu siteyi yapandan razı olsun
    🙂
    🙂

    Beğen

  49. demet said

    damla arkadaşımıza katılıyorum
    🙂

    Beğen

  50. selda said

    yazmak çoook zor ya siz nasıl yazdınız ya da alıntı mı yaptınız?

    Beğen

  51. aleyna merve said

    hayatını öğrenmeye çok meraklıydım teşşekür edrimmm işime çok yaradıııııı::)))

    Beğen

  52. zeynep said

    başlık atıp yazsaydınız ve özetleyerek yazsaydınız daha güzel olurdu işime yaramadı):

    Beğen

  53. efe said

    dinbil.com dahaiyi bence tüm konular var ama bu ac cok guzel

    Beğen

  54. semtika said

    bu site mmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüttttttttttttttttttttiiiiiiiiiiiiiiiiiiiişşşşşşşşşşşşşş
    be öyle güzel şeyler varki inanamazsınız

    Beğen

  55. aybike said

    ben hiç beğenmedim aradığımıda bulamadım hiç işime yaramadı

    Beğen

  56. tripkolic said

    ççççççççççççççoooooook uzun ama biraz kısa olsaydı daha güzel olurdu sevmeddi

    Beğen

  57. betül said

    peygamberimizi çok seviyorum bu yazılarda çok güzel olmuş…….

    Beğen

  58. cemil alay said

    değerli kardeeşlerim peygamber efendimiz hazreti allahımızın habibidir resülü dür hazreti allahımızın dinini biz ümmeti muhammet evladına ulaştıran dinin emirlerini yaşayan allahın kelamının hati bi dir yaşantısı kuanı kerim yaşantısı dır yaşantısı alemlere ışık tutan mevlamızın sevgili habibi dir peygamber efendimize ümmet olabilmeyi nasib eyle ya rabbi doslarınınyüzü suyu hürmetine amin zatının sıfatının esmasının efalinin hudutsuzluğunca şükürler olsun ya rabbi amin

    Beğen

  59. şerife said

    çoooooook güzel bir site hazırlayanların eline sağlık herkese bu siteyi tavsiye edrim teşekkürler

    Beğen

  60. ipek said

    müthiiiiiiiiişşşş ama çookkk uzunnnnn sabah 8 i 55 geçiyodu akşam 5 i 40 geçe bitti

    Beğen

  61. tewh1d said

    Esselamu ala menittebeal huda

    Beğen

  62. kedi kız said

    bence bunu yazerken aile çevresinide basetmiş olsaydınız daha iyi ve daha güzel olmuş olurdu ama yinede mütüişşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş

    Beğen

  63. irem sude said

    çok güzel bir site herkeze tavsiye ederim

    Beğen

  64. gerçek said

    çok güzel olmuş ayrıca bu site müthiş tek anlamıyla mükemmel ama hz muhammedin gençlik olayllarını arıyorum nerde bulabilirim yardım edebilirmisin?

    Beğen

  65. nuri said

    çok uzun ben bunu nasıl defterime yazacağım insan biraz küçükleri düşünür bir daha böyle yapmayın

    Beğen

  66. dilara said

    ya güzel ama benim işime hiç yaramadı ya ne yazikki

    Beğen

  67. Dilara buraya bakiniz : https://yukarikayalar.wordpress.com/category/hz-muhammed-sav/

    Beğen

  68. emre said

    bu hikaye çokkkk güzellll

    Beğen

  69. zeynep said

    özet yazabilirdiniz çok uzun olmuş,özge şahsı o şiiri sen yazmadın aynısı bizim kitabta da var,çok güzel ama okudunuzmu

    Beğen

  70. esengül said

    hiç güzel değil

    Beğen

  71. eylül said

    işime yaradı ama Çk uzunmuş ya

    Beğen

  72. berkay said

    çok güzel hoca kesin yüz verir.. 🙂

    Beğen

  73. sümeyye said

    çok güzel ama aradığım şeyi bulamadım hemde çok uzun kısa olsymış olurmuş ama böylede olmuş 😀

    Beğen

  74. muhammet sanlı said

    daha bakmadım ama çoğunuz güzel diyo

    Beğen

  75. S3L4M G3NÇL1K said

    kısa olsaydı güzel olurdu aradıgımı bulsam sevinirdim.

    Beğen

  76. berk said

    çok işime yaradı çok güzel olmuş

    🙂 😦

    Beğen

  77. lollll said

    bu site harikaaaaaa

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.