BÜYÜKLERİN NAMAZI
Posted by Site - Yönetici Ocak 24, 2008
BÜYÜKLERİN NAMAZI
Hadis-i Şerif: “Kim cuma günü guslederse, sonraki cumaya kadar (mânevi) bir temizlik içerisinde olur.” (İbn-i Huzeyme, Sahîh)
Hz.Ali (k.v.) namaza duracağı vakit benzi sararır ve vücûdu titrerdi. “Size ne oluyor. Yâ Emîr’el-Mü’minîn? diye sorduklarında:
“Allahü Teâlâ’nın yerlere, dağlara ve göklere arz edip de onların kabulünden kaçındıkları ve benim boynuma aldığım ilahi emaneti teslim zamanı gelmiştir, nasıl korkmayayım? diye cevap verdi.
Abdest alırken rengi solardı. Bunun sebebi sorduklarında: “Kimin huzûruna çıkmak için hazırlandığımı biliyormusunuz?” diye cevap verirdi.
Hâtem-l Esam (r.a.)’a namazından sorulduğunda: kılacağım yere gier, orada oturur, kendimi maddi ve manevi olarak hazırlar, aklımı başıma alır, sonra namaz için ayağa kalkarım. Kâbe’yi iki kaşım arasına, Sırat’ı ayaklarımın altına, cenneti sağıma, cehennemi soluma alır, Azrâil’i arkamda ve bu namazı son namazım diye kabul eder, korku ve ümit ile Rabbü’l-âlemin’in huzurunda durur, tahkik ile tedbir alır, ağır ağır ve manasını düşünerek Kur’an okurum, tevazu ile rüku eder, huşû ile secdeye kapanırım. Namazımı ihlâs ile kılarım. Ondan sonra da yine kabul olup olmadığını bilemem.” diye cevap vermiştir.
TABÎBİN SÖZÜ ŞİFADIR
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz.Selman ile Ebü’d-Derdâ’yı birbirlerine kardeş yapmıştı. Selman-ı Fârisi (r.a.), Ebü’d-Derdâ (r.a.)’ya yazdığı bir mektupta:
“Hastaları tedaviye başladığını öğrendim. Gerçek tabip isen öğüdüne devam et. Çünkü sözün şifadır. Değil isen Allah’tan kork, Müslümanların kanına girme” demiştir.
Hz. Ebu’d-Derdâ (r.a.) bu mektuptan sonra sorulan suallere cevap vermekten kaçınmıştır.
Bir Cevap Yazın