Surelerin Fazileti Hakkında Hadis-i Şerifler
Posted by Site - Yönetici Mayıs 22, 2007
Surelerin Fazileti Hakkında Hadis-i Şerifler
Selamunaleykum arkadaslar,
Bu yazi`nin uzunlugu sizi korkutmasin, inanin cok sey øgreneceksiniz, Bilmedigimiz,Duymadigimiz bilgiler mevcut.
* Levh-i Mahfuz’a ilk yazılan, BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM’dir.
* FATİHA süresi, Kur’an’ın üçte birine bedel ve Kur’an’ın anasıdır.
* FATİHA her derde deva, zehire şifadır. (Ramüz 321/11 )
* Bir millete Allahü Teala azab göndermeyi hükmetti. Onların çocuklarından biri Fatiha-i Şerife’yi öğrenip okuyunca Allahü Teala onların üzerinden kırk yıl azabı kaldırdı. (Beyzavi1/14 )
* Allah’a yemin ederim ki, ne Zebur’da, ne incil’de ne Tevrat’ta ve ne de Kur’an’da Fatiha süresinin bir misli nazil olmamıştır. (Tergib 3/183 )
* BAKARA süresi, Kur’an’ın evi veya perdesidir. Onu öğretiniz. Çünkü onu öğrenmek bereket, terk etmekse hasrettir. Bu süreye sihirbazlar güç yetiremezler. (Beyzavi 2/274 )
* Kur’an okumayı terkedip de evlerinizi kabirlere benzetmeyiniz. Sure-i Bakara’nın okunduğu evden şeytan mutlaka kaçar. (Tergib 195 )
* Her şeyin bir senamı (alası-zirvesi) vardır.Kur’an’ın senamı da Bakara süresidir. Kim gece evinde o süreyi okursa şeytan üç gece o eve gelmez. Kim de Gündüz okursa, şeytan o eve üç gün yaklaşamaz. (Ramüz 128/ )
* Kur’an-ı Kerim’de en azim ayet AYETÜL KÜRSİ’dir.
Bakara süresinde bir ayet vardır ki, Kur’anın ayetlerinin seyyididir. O ayet bir evde okundu mu şeytan oradan mutlaka çıkar (kaçar) Bu, Ayetül Kürsi’dir. Ayetül Kürsı’yi okuyan kimseye, Kürsi büyüklüğünde ecir verilir. Melekler ona istiğfar ederler Yatarken Ayetül Kürsi okuyan kişiyi, onun komşusunu ve etrafında bulunan bütün komşularını Allahü Teala emniyet altına alır. (Beyzavi 2/259 )
* Süre-i Bakara’nın sonundaki iki ayeti
AMENERRASULÜ’yü… geceleyin kim okursa, o, ona yeter. (Beyzavi 2/274 )
Hz. Ömer R.A. “Akşam Amenerrasülü..’ yü okumadan yatan kişiyi biz akıllı saymazdık. (Hak dini Kur’an dili)
* ALİ İMRAN süresini Cuma günü okuyana Allahü Teala rahmet, melekler de güneş batıncaya kadar Salatü Selam ederler. (Beyzavi 2/63 )
* NİSA Süresini okuyan kişi sanki bütün mü’min kadın ve erkeklere sadaka dağıtmış ve bir köle azad etmiş gibi ecir alır ve Allahü Teala’nın günahlarından vaz geçtiği kullarından olur. (Beyzavi 132 )
* Kur’an’ın yedi uzun süresini ki, -NİSA süresi de onlardandır- kim öğrenip okursa o kişi alim sayılır.(Ahmet ibni Hanbel)
* MAİDE Süresini okuyan kişiye Cenab-ı Hak dünyada yaşayan yahüdi ve hristiyanların adedince hasene yazar. (Beyzavi 2/178 )
* EN ‘AM Suresini okuyan kişi için yetmiş bin melek bu sürenin harflerinin adedince istiğfar ederler. (Beyzavi 2/217)
* Kim sabah namazını cemaatle kılar ve namaz kıldığı yerde oturarak EN’ AM Süresinin başından üç ayet okursa Allah bu sayede ona yetmiş melek görevlendirir. Bunlar kıyamete kadar Allah’ı tesbih ve okuyan kişiye istiğfar ederler. (Deylemi )
* A’RAF süresini okuyan kimse için Cenab-ı Hak kıyamet gününde şeytanlara karşı bir perde halk eder. (Onu şeytanlardan korur) ve Adem A.S.’ı ona şefaatçı kılar. (Beyzavi 3/40)
* ENFAL ve BERAE sürelerini okuyan kişiye ben kıyamette şefatçı olacağım. (Beyzavi 3/40)
* YUNUS ve HUD sürelerini kim okursa (kendisine sayısız dereceler ihsan olunur. (Beyzavi)
Not: Hud süresi 41. ayeti (Bismillahi mecreeha. Vemürseha inne rabbi lagafururrahiim.)ni Nuh A.S. gemiye binerken okumuş ve kendisine tabi olanlara okumalarını emretmişti.Okudular, selamet buldular. Bizler de vasıtaya binerken 3 veya 7 defa okursak manevi kemerlerimizi bağlamış oluruz.
* YUSUF süresini herhangi bir mü ‘min okur ve aile efradına öğretirse, Cenab-ı Hak onlara ölüm hastalığını kolay kılar ve müslümanlara haset etmek duygusundan onları kurtarır. (Beyzavi 3/144)
* RAAD süresini okuyan kişiye Allahü Teala bütün şimşekler adedince ecir ihsan eder ve onu ahdini ifa etmiş kişi olarak diriltir. (Beyzavi 3/154)
* NAHL Süresi’ni okuyan kişi, o gün ölürse. Allahü Teala onu dünyada ihsan ettiği nimetlerden dolayı hesaba çekmez. (Beyzavi 3/195)
* KEHF süresinin evvelinden on ayet ezberleyen Deccal’in fitnesinden emin olur. (Tergib 3/192)
* ENBİYASüresini okuyan kişinin hesabını Cenab-ı Hak kolay kılar ve peygamberler onunla müsafaha ederler. (Beyzavi 4/4Cool
* HAC Süresini okuyan, hac ve umre yapanların sevabları gibi sevab alır. (Beyzavi 4/62)
* BAKARA. ALİ İMRAN . TAHA Süreleri kendileriyle yalvarılıp dua edildiğinde, Cenab-ı Hakk’ın kabul buyuracağı “ism-i Azam”dırlar.(Darimi)
* TAHA ve YASİN Sürelerini Allahü Teala Hz.Adem A.S.’ı yaratmadan bin yıl evvel okumuştur. Melekler işitince BUNLARIN İNDİRİLECEĞİ ÜMMETE, BUNLARI OKUYACAK DİLLERE, BUNLARI EZBERLEYECEK GÖNÜLLERE NE MUTLU demişlerdir. (Darimi)
* MÜ’MİNÜN Süresinin evvel i ve ahiri Cennet hazinelerindendir. Evvelindeki üç ayetle amel eden, ahirindeki dört ayetin nasihatını dinleyen kişi kurtulur, felah bulur (Beyzavi 4/73)
* FÜRKAN süresini okuyan, mü’min olarak Allahü Teala’ya kavuşur. (Beyzavi 4/100)
* NEML Süresini okuyan haşrolunduğunda kabrinden (La ilahe illallah) diyerek kalkar. (Beyzavi 4/122)
* AHZAB Suresini okuyup, ehline öğreten, kabir azabından emin olur. (Beyzavi 4/169)
* MÜLK ve SECDE Surelerini yatsıdan sonra okuyan, Kadir gecesini ihya etmiş gibi olur. (Fethü’l Kadir)
* SECDE ve MÜLK Surelerini okuyunuz. Zira bu iki surenin her ayeti diğer surelerin yetmişayetine bedeldir, (Tirmizi)
* YASİN Suresini ölülerinize okuyunuz. (Tirmizi)
* Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi de YASİN’dir. Kim Yasin’i okursa, Cenabı Hak ona on defa Kur’an okumus kadar sevap ihsan eder. (Tirmizi)
* Kim geceleyin YASİN okursa affedilmiş olarak sabaha çıkar. (Tirmizi)
* YASİN’i Her gece okuyan, şehid olarak ölür(Elmanevi)
* YASİN’i okuyunuz. Onda on bereket vardır:
1- Aç, okursa doyar,
2- Çıplak, okursa giyinir,
3- Bekar, okursa evlenir,
4- Korkusu olan, okursa emin olur, :
5- Mahzun, okursa ferahlar,
6- Misafir okursa seferde yardım görür,
7- Kayıp (için okunursa) bulunur,
8- Hasta okursa (veya hastaya okunursa) şifa bulur,
9- Ölü üzerine okunursa azabı hafifler,
10- Susayan okursa suya kavuşur. (Ramuz 79/4)
* Her kim anne ve babasının veya bunlardan biri nin kabrini her Cuma ziyaret eder ve yanlarında YASİN okursa, her harfinin sayısınca ona mağrifet olunur. (Hak dini Kur’an dili)
* YASİN-i ŞERİF’i gece okuyan, Yedi hatim sevabına nail olur.
* YASİN-i ŞERİF’i gece okuyana, 20 hac sevabı verilir. (Künüzü’d Dekaik)
* VAKIA süresini gece okuyan, hiC fakirlik görmez, (Beyzavi 5/116)
* ZÜHRUF süresini okuyan kimse için kıyamet günü “Ey kulum bu gün sana korku ve üzüntü yok” denilir. (Beyzavi C-5 S.65)
* DUHAN süresini okuyup yatan kişi mağfiret olunmuş olarak kalkar. (Beyzavi 5/6Cool
* DUHAN süresini gecenin evvelinde okuyan kişi için yetmişbin melek sabaha kadar istiğfarda bulunur. (Tirmizi)
* DUHAN süresini Cuma günü veya gecesi okuyan kimse için, Allahü Teala Cennette bir köşk ihsan eder. (F. Kadir)
* CASİYE süresini okuyanın Allahü Teala ayıplarını örter ve hesap korkusunu giderir. (Beyzavi)
* Bu gece bana bir süre nazil oldu ki, o, bana üzerine güneş doğan her şeyden sevgilidir. Bu, İNNA FETEHNA LEKE… süresidir.
* HAŞR süresini okuyan kişinin geçmiş ve gelecek günahları(ndan bazıları) aftolunur.
Bir kimse sabahleyin ÜÇ KERE “EÜZÜ BİLLAHİSSEMİİL ALIMİ MİNEŞŞEYTANİRRACIM” der de HAŞR süresinin sonundan üç ayet okursa, Allahü Teala ona yetmişbin melek vekil eder ki, onlar akşama kadar kendisine dua ederler. Eğer o gün ölürse şehid olarak ölür. Akşamleyin okursa yine bu menzilede olur. (Ramüz 434/12)
* Allah’ın ayetleri içerisinde “ism-i Azam”, Süre-i Haşrin ahirindedir. (Hüvallahüllezi.. ilah)
* Kim gündüz veya gece HAŞR süresinin sonunu okur, sonra da o gün veya o gece ölürse Allah ona Cenneti vacib kılar. (Beyhaki)
* MÜNAFİKÜN süresini okuyan nitaktan beri olur.
* TEĞABÜN süresini okuyan kişiden Allahü : Teala ani ölümü defeder. (Beyzavi 5/136)
* TALAK süresini okuyan kişi, sünnet-i Resülüllah üzere ölür. (Beyzavi 5/136)
* TAHRiM süresini okuyana, Allahü Teala tevbe-i nasuh nasib eder. (Beyzavi 5/140)
* MÜLK süresini okuyan kimse Kadir gecesi ihya etmiş .9ibidir. (Beyzavi 5/142)
* TEBAREKE (Süre-i Mülk), kabir azabına manidir. (Tirmizi)
* Bir kimse her gece Sure-i KIYAME (ki La uksimü biyevmil Kıyame…) okursa, kıyamet günü yüzü ayın ondördü gibi parlayarak Allah’a kavuşur.(Ramüz 438/6)
* İNŞİKAK süresini okuyan kişiye, Allahü Teala kitabını solundan ve arkasından vermez. (Beyzavi 5/179)
* İZAZÜLZİLE suresini dört defa okuyan kişi, sanki Kur’an’ın tamamını okumuş gibidir. (Beyzavi5/192)
* TEKASÜR suresini okuyan, ani ölüme uğramaz.
* Sizden biriniz her gün bin ayet okuyamazsa ELHAKÜMÜTTEKASÜR’ü okuyamaz mı?. (Ramuz 82/Cool
* Size bir sure okuyacağım ki, (o sırada) kim ağlarsa Cennetliktir. Ağlayamazsa hüzünlü bulunsun. Bu, Elhakümüttekasür suresidir. (Ramuz 147/6)
* KAFİRÜN suresini okuyan kişi,sanki Kur’an’ın dörtte birini okumuş gibidir.(Beyzavi5/192)
* Ey Cübeyr! Sefere çıktığında arkadaşlarıniçinde en iyi hal ve en fazla azık sahibi olmaktan hoşlanırsan şu beş sureyi oku: Kul ya eyyühel kafirun-iza cae nasrullah-Kul hüvallahü Ehad- Kul euzü birabbil Felak- Kul euzü birabbinnas.. Her sureye besmele ile başla ve besmeleyle bitir. (Ramuz 1118)
* Yatağına geldiğinde “Kul ya eyyühelkafirun” suresini oku, sonra uyu. Bu, şirkten beri
olmaktır. (Ramuz 37/5)
* İHLAS suresini okuyan kişiye Cennet vacib olmuştur. (Beyzavi5/200)
* İHLAS ve MUAVVEZETEYN surelerini akşam sabah üçer kere okumak sana her şey için kafidir. (335/9)
* KULHÜV ALL.AHÜ EHAD, Kur’an’ın üçte birine bedeldir. (Ramüz 335/7)
* Bir kimse İHLAS süresini elli defa okursa, elli senelik, ikiyüz defa okursa, ikiyüz senelik günahı Affolunur.Bin defa okursa, kendisini Allahü ila’dan satın almış olur.(Ramüz 438/8-9-11)
* Bir kimse farz namazlardan sonra on defa İHLAS okursa, Allahü Teala, rızasını ve mağfiretini kendisine lazım kılar. (Ramüz 438/12)
SÜRELERiN HAVASSI :
On süre, on şeye mani olur:
1- FATİHA süresi: Allahü Teala’nın gazabını giderir.
2- YASİN-i ŞERİF süresi: Kıyamet gününde susuzluğu önler.
3- DÜH.AN süresi: Kıyamet gününün korku ve dehşetini önler.
4- VAKIA süresi: Fakirliği, yoksulluğu önler.
5- MÜLK süresi: Kabir azabını önler.
6- KEVSER süresi: Düşmanlardan husümeti önler.
7- KAFİRÜN süresi: ölüm zamanında küfre gitmeyi önler.
8- İHLAS süresi: Nifakı önler.
9- FELAK süresi: Hasedcilerin hasedini önler.
10-NAS süresi: Vesveseleri önler.
SECDE AYETLERİ
Geldi ondört yerde bil ki, secde-i Kur’an tamam,
Yedisi farz, üçü vacib, dördü sünnet ey hümam;
Farz-ı ARAF, NAHL’ü, İSRA, RAAD, MERYEM, HACC’ü SAD,
Vacib-i FÜRKAN, ELIF-LAM-MİM, HA-MİM vesselam.
Sünnet oldu NEML-ü, NECM’ü İKRA hem İNŞİKAK
Samı ve karı olana emreder Rabbü’l Enam.
KUR’AN-I KERİM
Bilmek istersen eğer aded-i ayatı
Cümlesi altıbin altıyüz altmışaltı
Bini’dir vaad beyanında anın, bini’dir vaıd,
Bini’dir emr-j ibadet, bini’dir nehyü tehdıd
Bini emsal’ü iberdir, bini ahbar’u kasas,
Beşyüz ayeti helal ile harama muhtas.
Buldu yüz ayatı tesbıhu dua çü rüsüh
Altmış altısı dahı ayat-ı nasih ve mensuh.
ŞİİR:
Gece gündüz Kur’an okumak, ne güzeldir ne güzel
Kuşlarla seherde şakımak, ne güzeldir ne güzel
Dalıp Kur’an ummanına, gönül verip kelamına
Nail olmak selamına ne güzeldir ne güzel…
********
Hakkında, “BİZ KUR’AN’DAN MÜ’MİNLER İÇİN ŞİFA VE RAHMET OLANLARI PEYDERPEY İNDİRİYORUZ.” (S. isra 82) buyurulan Kitab-ı Kerim’in her suresi ve her harfi nice bilinmeyen sırlara sahib ve sayılara sığmayan maddi ve manevidertlere devadır.
Bu makalede (risalede) güneşten zerre, deryadan damla mesabesinde beyan edildi. Derya bardağa sığmadığı gibi, Kur’an’ın mucize ve bereketleri de kitaplara sığmaz. Allahü Azimüşşan cümlemizi feyzinde ve nurunda daim eylesin. Amin.
Selam ve muhabbetlerimle….
Allaha emanet olun.
Share this - Lütfen : Paylaş
İlgili
This entry was posted on Mayıs 22, 2007 11:48 am and is filed under Diger Konular, Din, Dini Konular, Güncel, Gündem, Genel, Hadis-i Şerifler, Kur`anı Kerim, Tavsiyeler, Türkiye, İlginç, İslam.
Etiketler: Surelerin Fazileti Hakkında Hadis-i Şerifler. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed.
You can leave a response, veya trackback from your own site.
emrah said
ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN ALLAHIN RAHMETİ BEREKETİ MAHFRET VE HİDAYETİ HEPİMİZİN ÜZERİNE OLSUN ALLAHU TEALA İNŞAALLAH BİZERİ CENNETE BİRLİKTE YLESN AMİİİİİİNNNNNNNNN
BeğenBeğen
yildirim metin said
selamün aleyküm
yapmis oldugunuz calismalardan dolayi tsk
eder Allahin rahmeti ve bereketi uzerinize olsun
metin yildirim
BeğenBeğen
Nuri karayagiz said
Bu sitenín bu kadar güzel hazirladiginiz icin sizler sonsuz tesekkür ederim bu gibi guzel sitelerin ve cok degerli olan bilim yolunun hak yolunun degerli fayadalarini biz müslüman kardeslerimiz faydalanmak ve bilmemiz acisin bu bilgilerin bizimle paylasma acisindan ALLAH SIZDEN RAZI OLSUN ELINE SAGLIK:BIZLERI BILGILENDIRMEYE DEVAM ETMENIZ CANI GÖNÜLDEN DILERIM SAG OLUN??
BeğenBeğen
orianna said
HELLO, PLEASE CAN YOU TELL ME ABOUT LEVH-I MAHFUZ IN SPANISH ? THANK YOU SO MUCH ORIANNA
BeğenBeğen
Site - Yönetici said
Hello orianna.
You can look it here : http://translate.google.com/translate?js=y&prev=_t&hl=tr&ie=UTF-8&u=http%3A%2F%2Fyukarikayalar.wordpress.com%2Fcategory%2Fmarifetname%2F&sl=tr&tl=es&history_state0=
BeğenBeğen
ALİ AKGÜL said
ALLAH SİZLERDEN BİNLERCE KEZ RAZI OLSUN İNSALARI BİLGİLENDİRMEK DOĞRUYU YANLIŞI GÖSTERMEK ALLAH KATINDA SEVAPLARIN EN SEVABIDIR BU SİTEYİ KURAN VE BU BİLGİLERİ SAĞLAYAN İNSANLARA IŞIK TUTAN TÜM EMEĞİ GECENLERDEN ALLAH RAZI OLSUN
BeğenBeğen
zuhal vural said
allah razı olsun bilmediğim bi çok şeyi sayenizde öğrenmiş oldum inşallah dinimi yeni öğrenmeye çalışan biri olarak çok memnun oldum rabbim bizlere ne güzellikler vaadetmiş o kadar kolay ki aslında yaşamayı nasip etsin cümlemize
BeğenBeğen
ismail said
bu güzel bilgiler için ALLAH’IM hepinizden razı olsun
BeğenBeğen
NIMET said
SELAMUN ALEYKUM HOCAM ALLAH RAZI OLSUN KURAN SURELERININ FAZILETLERINI OGRENMIS OLDUM HAFIZLARI COK SEVIYORUM ONLARA HAYRAN KALIYORUM ALLAHIN KELAMINI KALPLERINDE TASIYORLAR HERGUN OKUMA FIRSATLARI OLUYOR KISKANIYORUM INANIN HAFIZ OLAN ARKADASLARIM DOSTLARIM OLMASINI COK ISTIYORUM 1 TANE BILE YOK UZGUNUM. NUR-SIFA-RAHMET OLAN KURANIN NURUYLA AYDINLANALIM FEYZLENELIM MEVLA CUMLEMIZI ILMIYLE AMEL EDEN HAKIKI OKUYANLARDAN EYLESIN DUA ILE
ALLAHA EMANET OLALIM
BeğenBeğen
eminbeyaz said
allah razı olsun mekanın cennet olsun komşun hz muhammet sav olsun allah geçmişine rahmet geleceğine hürmet etsin-e
BeğenBeğen
şükran said
Allah razı olsun bilgiler için Hocam.Rabbim ebedi dünyadada misafir olduğumuz dünyadada yardımcınız olsun inşALLAH.SÜPER YA!SADECE BİR KAÇ SURENİN ANLAMINI BİLİYODUM SAYENİZDE HEPSİNİN ANLAMINI ÖĞRENDİM VE OKURUM İNŞ.SELAM VE DUA İLE…
BeğenBeğen
güler said
bu siteye emeği geçen tüm din kardeşlerime eline yüreğine sağlık diyorum.iyiki varsınız iyki bu güzel siteyi oluşturdunuz.ben kuran okumayı bilmiyorum ama sitenizde bütün dua ve kuranımzı dinliyorum inşaallah kabul olur tüm dualarımız.sağolun
BeğenBeğen
Metin said
Allah razı olsun emeğine sağlık, destur varsa bu bilgiyi bende yayınlamak istiyorum.
(Bilgin olsun Hak geçmesin.)
BeğenBeğen
Çok teşekkür ederim.Allah sizlerden razı olsun. said
Bu bilgileri bizimle paylaştığınız için sağolun.
BeğenBeğen
garip kul said
kardeşim böyle bı paylaşım yapmışşın ALLAHU TEALA SENDEN RAZI OLSUN…
BeğenBeğen
adile said
allah sizden razı olsun yazandan allah hepimize bütün islam alimlerine cenneti ihsan etsin. amin inşallah.allahım sen dualarımızı bertaraf et kabul et yarabbim allahümme salli ala seyidina muhammet
BeğenBeğen
Gülşen said
Allahu tealanin yaratmaya değer kıldığı müslüman kardeşlerim bu dünya bir imtihan bir misafirliğe gittiğimizde nasıl oluyorsak bu dünyadada öyle olmalıyiz ölüm bize o kadar yakın ki kimsenin elinde senedi yok
BeğenBeğen
Sertan said
Allah razı olsun.
BeğenBeğen
Şahap Türer said
kuran okumak cok güzel dir insanı cok feraf latıyor sahap
BeğenBeğen
harun şahin said
ALLAH cümlenizi başta RESULULLAH efendimiz (s.a.v) olamak üzere ashab-ı kiram’ın silsile-i sadatın haassaten HZ ÜSTAZIMIZ SÜLAYMAN
HİLMİ TUNAHAN (K.S) aziz’in şefaatlerini üstünüzden eksik atmesin (amin) ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN
BeğenBeğen
kemal cançatal said
ALLÂH,IM RAZI OLSUN
BeğenBeğen
cengiz said
Yüce Allah sizlerden razı olsun
BeğenBeğen
tuna said
arkadaşlar 17 gün önce babam doğan gültekin ani vefat etti lütfen bir tane fatihayı çok görmeyin ALLAH RIZASI İÇİN
BeğenBeğen
ferhan ve sevim said
Allah razı olsun elinize,ağzınıza ve yüreyinize sağlık
BeğenBeğen
vildankuru said
allah sizlerden razı olsn ümmeti muhammet kullarını sıkıntıdan kurtarsın…
BeğenBeğen
EBRU CAM said
GERÇEKTEN ALLAH RAZI OLSUN BU KIYMETLİ BİLGİLER İÇİN BİZLEREDE BUNLARLA AMEL ETMEYİ NASİP ETSİN RABBİM [AMİN]
BeğenBeğen
yıldız said
ellerize sağlık
BeğenBeğen
ecenaz said
ben bu siteyi çok sevdim.
BeğenBeğen
şerife beyhan said
şerife
benim bir sorum var ihlas süresinin yanında okunması gereken muavvezeteyn süresi ni bilmiyorumda cevaplarsanız sevinirim
BeğenBeğen
Nazmi Sarıkılıç said
on ikidir Cuma’nın farzı tamam
Mıs-rı sultan vakt u hutbe hem cemaat izn-i aam
Hek imamet hem zükuret ba’du hurrin afiyet
Ta ayaklar salim olmak gözleriyle vesselam
BeğenBeğen
Adrian said
Sura mahogany English version, please give some
BeğenBeğen
Adrian said
Please help me!
أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ ﴿١﴾
1. Seest thou one who denies the Judgment (to come)?
فَذَلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ ﴿٢﴾
2. Then such is the (man) who repulses the orphan (with harshness),
وَلَا يَحُضُّ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ ﴿٣﴾
3. And encourages not the feeding of the indigent.
فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ ﴿٤﴾
4. So woe to the worshippers
الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ ﴿٥﴾
5. Who are neglectful of their Prayers,
الَّذِينَ هُمْ يُرَاؤُونَ ﴿٦﴾
6. Those who (want but) to be seen (of men),
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ ﴿٧﴾
7. But refuse (to supply) (even) neighborly needs.
BeğenBeğen
Özkan yaman said
Allah razı olsun
BeğenBeğen
muhsin iyi said
Surelerin ve Ayetlerin Faziletleri, Sırları
Bir sure ve ayet okunduğu zaman okuyan veya dinleyen kişiye bazı manevi armağanlar verilir. Bunlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Surelerin ve ayetlerin çeşitli faziletleri pek çok hadis-i şerifte ifade edilmişlerdir.
Surelerin ve ayetlerin faziletlerini konu alan hadis-i şerifleri inceleyince genellikle bunlarla, ilgili surede ve ayette işlenen tema veya konular arasında yakın bir ilginin bulunduğunu görürüz. Örneğin peygamberimiz (s.a.s) bir hadiste Yasin suresini her gün okumaya devam edene şehitliğin nasip olacağını ifade eder. Gerçekten surede şehit edilen bir mümin konu olarak işlenir. Vakıa suresini daima okuyanlara dünya zenginliğinin ihsan edileceği hadis-i şerifte müjdelenir. İlgili surede cennet tasviri ve nimetleri bu dünyadaki zenginliğe işaret eder. Kehf suresi ile ilgili hadis-i şerifler daha ziyade Deccal’dan, zalim hükümdarlardan, bela ve musibetlerden korunmaları içerir. Gerçekten de ilgili surede mağaraya sığınan gençler böyle zalim bir hükümdarın şerrinden kaçarlar. Hz. Zülkarneyn (a.s.) de Yecüc Mecüc kavminin şerrinden halkları korumak için bir set inşa ettirir. Hz. Hızır (a.s) ise ileride bazı kimselere gelecek bela ve musibetlerin daha önceden önünü almak için akıl almaz ve şeriat dışı bazı icraatlarda bulunur. Bunlarla Kehf suresi adeta okuyana ve dinleyene bir zırh gibi işlev görür. Her türlü bela ve musibetten onları korur.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama ne kadar çoğaltsak da genellikle şunu görürüz: Peygamberimiz (s.a.s) hangi surenin veya ayetin faziletinden bahsetmişse genellikle ilgili fazilet ile surenin, ayetin teması veya konuları arasında bir ilgi ve ilişki vardır. Sure ve ayet faziletini bildiren hadis-i şerif genellikle adeta surenin ve ayetin içeriğinde bir konuya işaret etmekte, o konunun ilahi bir yasaya dayandığını bildirmektedir. Tabii sure ve ayet faziletinden bahseden bütün hadisi-i şerifleri bu kategoriye sokamayız. Hadis-i şeriflerin bir kısmında sure ve ayet içeriği arasında bir ilgi ve bağlantı yoktur. Bunlar, Hz. Peygamber’in (s.a.s) nübüvvet nuru ile değerlendirdiği sure ve ayetlerdir.
İşte bu ilgilerden dolayı bazı arifler, surelerin ve ayetlerin hadis-i şeriflerce işaret edilmemiş faziletlerinden bahsetmişlerdir. Bu konularda çeşitli hükümlerde bulunmuşlardır. Çünkü onlar bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri ile ilgili formülü bulmuşlar; yani surelerin, ayetlerin faziletleri ile tema ve konuları arasındaki bağlantıyı, ilgiliyi anlamışlardır.
Yüce Allah (c.c.) her şeyi ilahi yasalarla yaratmaktadır. İlahi yasalara sünnetullah da denir. Dünyanın hareketleri, mevsimler, gece gündüz, yağmurun ve karın yağması da ilahi birer yasadır. Bunlar da yüce Allah’ın sünnetullahlarıdır. İsterse yüce Allah (c.c.) bunları bir sözle değiştirebilir.
Allah’ın sözü olan Kuran-ı Kerim baştan sona değin yaratıcı sözlerle doludur. Yani Kuran-ı Kerim’deki her kelime sihirlidir. Bu sihir, helaldir. Yani surelerin ve ayetlerin faziletleri kısaca helal sihirlerden oluşur. Aslında buna sihir kelimesi pek yakışık almadı, doğrudan doğruya mucize demek daha doğru görünmektedir. Kişi bir sure veya ayet okur, yüce Allah (c.c.) o okunan surenin veya ayetin faziletini okuyan veya dinleyen kişilerin üzerine yağdırır. Sünnetullahları yaratan yüce Allah (c.c.), isterse Kuran-ı Kerim’in mucizesini o kişiye gösterebilir.
Zikir olan kelimeler gücünü Kuran-ı Kerim’de geçtikleri oranda alırlar. Onun için en büyük zikir ‘Allah’ kelimesi ile yapılır. Çünkü bu kelime hem Allah’ın zatına işaret eder hem de Kuran-ı Kerim’de Allah’ın en çok geçen adıdır.
İnsanlar genellikle suyun kaynamasını, buharlaşmasını, yağmurun ve karın yağmasını birer sünnetullah olarak kabul ediyorlar. Bunda bir sorun yoktur. Ama başlarına gelen bela ve musibetleri, güzellikleri birer sünnetullaha bağlayamıyorlar. Yani hayır ve şerrin Allah’tan geldiği yönündeki kader inancında genellikle insanların itikatlarında bir bozukluk vardır. Yüce Allah’ın kendilerine güç yetiremeyeceklerini, aldıkları tedbirlerle bela ve musibetlerden korunacaklarını sanıyorlar. Dünya hayatına daha çok tamah ederek huzura ve mutluluğa erişeceklerini düşünüyorlar. Hâlbuki bu dünya bir imtihan yurdudur. Başa gelen bela ve musibetler; hayırlar, güzellikler imtihan içindir. Bela ve musibetler genellikle günahlarımız yüzünden peyda olur. İyilikler, hayırlar yüce Allah’ın (c.c.) lütfu olarak görülmelidir. Aslında onlar da bir zamanlar yapılan küçük iyiliklerin, alınan hayır duaların, tohumlar gibi yüce Allah’ın lütfu ile neşv ü nema bulmasıyla olurlar. İnsanın yaptığı her şey daha ahrete varmadan bu dünyada hayır ve şer olarak önüne çıkmaktadır. Ama imtihan sırrı bunları çeşitli perdelerle gizlediği için bu gözlerden saklı tutulmaktadır. Zengin insanları herkes mutlu ve huzurlu sanır. Oysa nice zenginin daha bu dünyada iken ne cehennemlerde kavrulduğu imtihan sırrıyla insanlardan gizlenmiştir. Kalpler yüce Allah’ın (c.c.) elindedir. Asıl bu noktalarda insanlar dünyada iken cennet ve cehennem hayatını yaşamaktadırlar. İntihar eden insanların önemli bir kesimi maddi bir sıkıntısı olmayanlardandır. Bu tür insanlar dünyada iken kalp âleminde yaşadıkları cehennem hayatından kurtulmak için hayatlarına kendi elleri ile son vermektedirler. Huzur, İslam’dadır. Yasaklardan kaçınıp bunlardan hemen tövbe ederek yüce Allah’ın (c.c.) emirlerini hayata uygulamaktadır.
İnsanlar tövbe edip hak yola girince Kuran-ı Kerim; sureler, ayetler, zikirler onların üzerine faziletleri yağdırmaya başlar. Sözün özü bu hak kitabın mucizeleri İslami bir yaşantıyla tadılır, anlaşılır. Kalplere büyük bir huzur, nur o zaman dolmaya, insanlar daha bu dünyada iken cennet hayatından esintiler yaşamaya başlarlar.
İşte sure ve ayetlerin okunması ile yüce Allah (c.c.) insanların kaderini tayin etmekte; şerleri, kötülükleri üzerinden almakta ve hayırları, güzellikleri üzerine yağdırmaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) her şeyi sünnetullahla yaratmaktadır. Sünnetullah da yüce Allah’ın (c.c.) sözlerine dayanmaktadır. Yüce Allah’ın sözleri de Kuran-ı Kerim’de toplanmıştır.
Tabii bu noktada şeytan pek çok vesveseyi fısıldamaktadır: ‘Öyle ise niçin Müslümanlar dünyada ezilmekte, öldürülmekte; kâfirler ise cennet hayatı yaşamaktadırlar?’ Çünkü Müslümanların büyük çoğunluğu Allah’la bile bile dalga geçmekte; Kuran-ı Kerim’deki ilahi emirleri yerine getirmemekte, ilahi yasakları ise kendilerine hayat prensibi olarak görmektedirler. Bunlar, yani bu tür insanlar gece gündüz Kuran-ı Kerim okusalar da bundan elbette bir hayır göremeyeceklerdir. Başlarında da bela ve musibet eksik olmayacaktır.
Ben şahsen Amerika’nın zenginliğini ve dünya liderliğini tarihte köleliğin kaldırılmasında en temel adımları atmasında ve bu yolda savaşmasında ve muvaffak olmasında görmekteyim. Bu, dinin en çok sevap getiren emirlerinden biriydi ve Allah’ın rızasına uygundu. Yüce Allah (c.c.) bir insana veya bir ulusa bir devlet nasip etti mi mutlaka bunun altında bir neden vardır. Bu neden de bir sünnetullaha dayanır. Amerika’nın bu hayırlı işi dünyada iken böyle bir nimetle taltif edildi. Ama tabii Amerika’nın bu nimetin kadrini bilmesi ve şükrünü eda etmesi mümkün olmadığı için bu nimet onda zulüm ve fesat kaynağı olacaktır. Çünkü kâfirliğin tabiatında Allah’a isyan, nankörlük, insanlara zulüm vardır. İsyan, nankörlük; zulüm ise bir zaman sonra yüce Allah (c.c.) tarafından taltif için verilen nimetleri ve sermayeyi tüketebilir, bitirebilir.
Biz bu yazımızda bir kısım surelerin ve ayetlerin faziletleri hakkında bir formüle işaret ettikten sonra küçük surelerin faziletleri üzerinde kısaca yoğunlaşacağız. Çünkü Müslümanların belki yüzde doksanı sadece bu küçük sureleri ezberlemişler ve namazlarında okumaktadırlar. Bunların da büyük çoğunluğu okuduklarının anlamını bilmemektedirler. Gerçekte hadis-i şerife göre anlamını bilmeden okumada sevapta bir eksilme olmadığı gibi ilgili surenin veya ayetin faziletleri de birer manevi armağan olarak o kişiye verilmektedir. Fakat bu konuda bilinçli olmak kişiye elbette pek çok şey kazandıracaktır.
Küçük surelerden kastımız Kuran-ı Kerim’in son sayfalarındaki Fil suresinden itibaren başlayan son on suredir. Mahalle hocaları genellikle çocuklara bunları ezberletirler. Müslümanların büyük çoğunluğu da bu ezberledikleriyle yetinirler ve namazlarında sadece bu sureleri okurlar. Tabii bunlara bir de Kuran-ı Kerim’in başında yer alan Fatiha suresini eklemek gerekir.
Bu küçük surelerle namazlarını eda edenlere tavsiyemiz bunları namazlarındaki rekâtlarda sondan başa doğru sıra ile okumalarıdır. Ağırlığı birkaç sureye vermeden eşit dağıtmalarıdır. Çünkü her birindeki fazilet bambaşkadır ve hayati bir öneme sahiptir.
Bu küçük surelerin en belirgin ortak özelliği müminleri çeşitli bela ve musibetlerden, şerlerden, düşmanlardan, olumsuzluklardan korumalarıdır. Müminler bu kısa surelerle namaz kıldıklarında adeta itibarlı bir devlet adamı gibi, bir cumhurbaşkanı, bir başbakan gibi korunma çemberine alınmaktadır. Niçin? Çünkü mümin kıldığı namazla büyük bir davayı savunmaktadır. Onun gözle görünen ve görünmeyen pek çok düşmanının olacağı tabii bir şeydir. Onun bunlardan korunmaya ihtiyacı vardır. İşte bu küçük surelerin en başlıca faziletleri bunu sağlamaktadır.
Namazda rükû ve secdede söylenilen zikirler ise müminin şerefini artırırlar. Bizzat rükû ve secdenin bedensel hareketinin anlamı bile böyle bir fazilete sahiptir. Allah (c.c.) kendisine tevazu ile yaklaşanı insanlar arasında yüceltir. Bu bir sünnetullahtır. Namaz kılmayan bir fasık, bir münafık, bir kâfir namaz kılan insana karşı gayri ihtiyari bir hürmet duygusu duyar. Bu, ellerinde olmadan olur. Mümin rükû ve secdede yüce Allah’ı ululayıp onu kusurdan, eksiklikten tenzih ederken yüce Allah da ona içerisinde yaşadığı muhitte kimsenin çalışarak ulaşamayacağı bir itibar verir. Bu şeref bu dünyada kişiye büyük bir huzur ve özgüven duygusu sağlar. Bunun elden çıkması ancak günahlarla olur. Leke nasıl beyaz bir elbisede kendisini çok açık bir surette gösterirse günahlar da müminde öyle açıkça sırıtır durur ve onun şerefini ve itibarını hemen yele verir, ortadan kaldırır. O zaman namaz kılan insan alay konusu da olabilir. Acınacak durumlara düşebilir. Allah (c.c.), bizleri bu durumlara düşmekten muhafaza buyursun. Âmin.
Namazla mümine öyle bir nur verilir ki, bu nur hemen kendisini belli eder. O mümine ulaşılmaz ve gıpta edilecek bir şeref, namus, haysiyet sağlar. Bir de namaz kendisini kılana bir ruhaniyet verir ki bu da müminin adeta elbisesi gibi üzerinde durur. Ona bir derinlik katar. Mana verir. İnsanları kendisine âşık kılar. Her yerde yıldız gibi parlatır. Asalet ve rütbe verir. Kısacası namaz insana yüce Allah’tan (c.c.) gelen bir saygınlık kazandırır. İnsanlara bütün servetlerini harcayarak elde edemeyecekleri büyük bir şan sağlar.
Günahlar, surelerin faziletlerinin üzerimize düşmesini engellerler. Bu açıdan namazında niyazında olan Müslümanların başlarına gelen bela ve musibetler hep ısrarla işlenen günahlar yüzündendir. Yoksa bu küçük surelerin koruyuculuğunun delinmesi öyle kolay değildir.
Fatiha büyük bir duadır. Allah’ın engin rahmetine sığınmaktır. Allah’tan (c.c.) hidayet istemektir. Doğru yolda yürümeyi, aykırı ve yanlış yollara düşmemeyi talep etmektir. Kuran-ı Kerim’in bütününü kapsayıcıdır. Kalplerin şifasıdır. Onun için namazın her rekâtında okunur. Yüce Allah Fatiha suresinin yüzü suyu hürmetine müminin bu duasını kabul eder. Yüce Allah (c.c.) engin rahmetiyle bu duayı bu surenin içerisine yerleştirmiştir. Yoksa iş bizlerin nefislerine kalsa ne duanın ne de hidayetin, hidayette kalmanın kadrini bilirdik. Dünyada en büyük nimet, Allah’tan hidayet için, hidayetin devamı için, son nefeste imanla gitmek için dua etmektir, dua almaktır.
Fil suresi müminin gönül dünyasını koruyucu surelerdendir. Çünkü bir Müslüman namaz kılmakla büyük bir eylem yapar. Bu nimetten mahrum olan herkes hasetten dolayı ona düşman kesilirler. Şeytanlar vesveseleri ile namaz kılan Müslümanları herkese karşı kışkırtırlar. Kim namaz kılan mümine karşı bir düşmanlık yapmayı niyet kılarsa, bunun için harekete geçerse, yüce Allah (c.c.) onu Fil suresinde anlatıldığı vechi ile Ebrehe ve ordularına yaptığı gibi perişan eder. Üzerine bela ve musibet yağdırır. Kendi derdine düşürtür. Müminin Kâbe gibi olan kalbini ona yıktırmaz.
Hadis-i şeriflerde Fil suresini okuma ile düşmanlara galebe çalınacağına işaret edilmiştir.
Kureyş suresi de koruyucu surelerdendir. Özellikle müminlerin iş, ticaret hayatları, mal ve mülkleri bu surenin faziletleri ile korunur.
İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s) korkulu yerlerde ve düşman karşısında Kureyş suresini on bir kez okumanın insana güven ve huzur telkin edeceğini söylemiştir.
Maun suresi dinin özünü yanlış kavrayanların, Müslüman geçinenlerin, özellikle zekâtla namazın arasını ayırıp da nefislerine uyanların yani zekât vermeyen Müslümanların ve münafıkların şerlerinden müminleri koruyan bir suredir.
Kevser suresi ilahi rahmetin bir tecellisidir. İçerisinde yer alan ‘Kevser’, müminlerin kıyamet günü suyunu içecekleri bir havuzdur. Ondan içenler kurtuluşa ve nimetlere erişecektir. Cennete kavuşacaktır. Bu kısa surede iki koruyucu dile getirilir. Biri namaz diğeri kurban kesmedir. Namazın koruyuculuğu zaten yazımızın konusu olduğu için ayrıca değinmeye gerek yoktur sanırım.
Kan akıtma, eti fakir ve fukaraya verme bela ve musibeti insanın üzerinden atmaya vesile olur. Rüyada kurban kesmek bu anlama geldiği gibi eti fakir ve fukaraya dağıtma da bu anlamı karşılar. Üzerimizdeki olan nimetlerin hakkı büyüktür. Bunlar göze de gelebilirler. Onun için kurban kesme sadece kurban bayramına has olmamalıdır. Bir nimete erişildiğinde de düşünülmelidir. Örneğin bir ev, araba alma, yüksek bir makama gelme, güzel ve kazançlı bir iş elde etme, iş yeri açma gibi durumlarda kurban değerinde bir hayvan kestirip bunun etini fakir ve fukaraya dağıtma bu nimetlere değecek nazarları, görünmez ve görünen kazaları, bela ve musibetleri ortadan kaldırıcıdır. Bu, surenin nasihat ve eylem tarafıdır.
Bu surenin en büyük fazileti, müminlerde olan çeşitli nimetlerin devamlığını sağlama ve onları muhafaza etmedir.
Kafirun suresi, mümini kâfirlerin tasallutuna karşı korur. Müminin dinini muhafaza eder. Kâfirlere insaf verdirir. Onları azgınlıklarından, anlayışsızlıklarından itidale, anlayışa davet eder.
Hadis-i şerifte Kafirun suresinin gece yatmadan önce okunması tavsiye edilmiş olup değişik hadis-i şeriflerde de insanı şirkten muhafaza edeceği özellikle belirtilmiştir.
Nasr suresi müminin hayatındaki fetihlere vesile olur. Yani bu sure Feth suresine yakın bir fazilete sahiptir.
Müminin çeşitli konularda hayalleri, idealleri, projeleri vardır. Bunları gerçekleştirmek ister. O dava adamıdır. Davasını ailesinde, iş hayatında, çevresinde… yaşantıya geçirmek emelindedir. Ama çok çeşitli engeller bunlara mani olur. O istiğfara ve tövbeye yönelir. Surede istiğfar ve tövbenin dile getirilmesi bunların maddi ve manevi fetihlere vesile oluşlarındandır. Hayatını İslam’a uygun olarak düzenler. Bunun için onu sık sık gözden geçirir. Ondaki eksiklileri giderir. Hayatındaki mânialar kalkar. Allah’ın izniyle ve namazlarda okunan bu surenin fazileti ile müminin çeşitli konulardaki istekleri gerçekleşir. Maddi ve manevi fetihler müyesser olur.
Peygamberimiz (s.a.s) bu sureyi okumanın Mekke’nin fethinde bulunup şehit olma kadar ecir kazandırdığını müjdelemiştir.
Tebbet suresi ise şerli kişilerden koruyucu surelerdendir. Malıyla mülküyle, zenginliği ve çeşitli imkânlarıyla müminleri ezmek, yok etmek isteyen insanları, kitleleri hedef alır. Onların her türlü güçlerini etkisiz kılar.
Tebbet suresinde hem Ebu Leheb hem de eşi yerilmektedir. Çünkü her ikisi de peygamberimize (s.a.s) eşi görülmemiş zulümlerde bulunmuşlardır.
Ebu Leheb peygamberimizin öz amcasıdır. Kendisi ticaretle zengin olmuşlardı. Peygamberimizin (s.a.s) getirdiği yeni dinle Arapların Kâbe’ye artık gelmeyeceklerini, Kâbe’deki putlara saygının azalacağını ve bu yüzden fakirleşeceğini düşünerek hak dine düşman kesilmişti.
Ebu Leheb’in karısı bir gün elinde bir taşla Hz. Ebubekir’in (r.a) yanına gelmiş, Tebbet suresi ile kendisini hicveden peygamberimizi aradığını ve elindeki taşla peygamberimizin kafasını kıracağını söylemişti. Hâlbuki bu sırada peygamberimiz (s.a.s) Hz. Ebubekir’in (r.a.) yanındaydı. Tebbet suresinin bir fazileti ile olsa gerek peygamberimiz (s.a.s) ona görünmemişti.
İhlâs suresi kalbi, itikadı, dini muhafaza eden ve derinleştiren, arıtan bir suredir. İnsan kalbi daima harekettedir. Şeytanların ve nefsin vesveseleri ile zaman zaman bulanır, karışır. Münafıklığa, riyaya doğru kayabilir. İman, bir nurdur. Nur, ateş gibi muhafaza edilmediği zaman azalabilir, sönebilir. Onu daima artırmak gerekir. Bu da istiğfarla tövbeyle hayatı ve kalbi daima temizlemekle olur. İstiğfar kalpte geleceğe dönük tasarlanan günahlardan, tövbe ise geçmişteki günahlardan pişman olmaktır.
İhlâs, ibadeti yalnız Allah rızası için yapmaktır. Bu, bu surenin kalplere ektiği bir tohumdur. Hak dinin özü ihlâstır.
Gerek zikir çekmek olsun gerek sureleri okuma olsun ihlâsla yapılmalı ve anlaşılmalı; bunlarda Allah rızası dışında bir gaye ve beklenti olmamalıdır.
Hadis-i şeriflerde İhlâs suresinin Kuran-ı Kerim’in üçte birlik sevabına denk geldiği belirtilmiş, onu çokça okuma ile cennete, çeşitli cennet nimetlerine nail olunacağı müjdelenmiştir.
Felak ve Nas sureleri gerek insanlardan gerek cinlerden gelebilecek şerlere, kötülüklere karşı korunmada birer zırh gibidirler.
İnsanların bir kısmı sihir ve büyü yaparlar. Bu yolda gelebilecek şerlerin önünü bu iki sure tıkar.
Şeytanların vesveseleri öyle korkunçtur ki… İnsanlara bu konuda perde verilmiştir. Şayet bu perde üzerlerinden kaldırılsa herkes kafayı yerdi. Çünkü size düşman bir insan düşünün. İşte bu insanın belki yüz, belki bin katı daha çok bir kinle size yaklaşan şeytanlar vardır. Mutlaka her Müslüman’ın üzerinde bu şeytanlar bulunur. Onlara vesvese verirler.
Şeytanlar insanların iç dünyasındaki düşünceleri takip edebildikleri için herkese zayıf noktalarından yaklaşırlar. Ona göre vesvese verirler. İnsanlar bu vesveseleri kendi düşünceleri sanırlar. Bunalıma girerler. Bunlarda itikada ve dine yönelik olanları ile suçluluk duygusuna düşerler. Dinden diyanetten, namazdan uzaklaşırlar. Böylelikle kendilerini şeytanlara güldürürler. Vesveseye tutulan kişiler bu iki sureyi bolca okuyarak Allah’a sığınsınlar ve vesveseye hiç önem vermesinler. Çünkü bu vesvese konusu olan düşünceler kendilerine ait değildir, şeytanlarındır. Bunlara sadece edeben tövbe ve istiğfar etmek gerekir. Yani bu vesveselerde Müslümanların bir günahları ve iştirakleri söz konusu değildir. Allah (c.c.) bu iki surenin fazileti ile onu çokça okuyanları bu konuda koruyacak ve vesveseyi kısa zamanda geçersiz kılacaktır.
Her türlü günahın önce kalpte yer etmesinde mutlaka şeytanların vesveseleri tohum vazifesi görür. Nefis yani içgüdüler, arzular, istekler bu vesveselerden etkilenip günah tohumunu yeşillendirirler. Kişi günah işlemeye azm edinceye kadar bu bitki büyür. Günah işlenince meyvesi yenilmiş olur. Şeytanlar da emeline ulaşarak sevinirler. O kadar ki sevinçlerini içki içerek kutlarlar. Bir insanı, hele bir Müslüman’ı günah işletmeye muvaffak olma kadar hiçbir şey şeytanları sevindirmez. Çünkü günah küfrün habercisidir. Her günahta küfre giden bir yol vardır. Nasıl basit bir mikrop çoğalarak insanı yatağa düşürüp ölümüne sebep olursa küçük görülen bir günah da böyledir. Kişinin imanına hücum ederek onu çürütebilir ve insanı imansız ahrete yollayabilir. Şeytanlar bunu çok iyi bildikleri için küçük de olsa bir günahı bir Müslüman’a işlettiklerinde büyük bir zevk alırlar, sevinç duyarlar; bundan büyük bir ümide kapılırlar. Onun için daima bu iki sureyi çok okumak, şeytanların vesveselerinden Allah’a sığınmak gerekir.
Özellikle Felak suresi hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmayı sağlar. Hasetçinin hem görünen hem de görünmeyen şerleri vardır. Görüneni, haset ettiği kişi aleyhinde olur ve konuşur. Ona komplolar kurar veya kurulmasına yardım eder. Görünmeyeni ise nazarıdır. Nazar hasetle çok yıkıcı bir tesir kazanır.
Arifler sıkıntılı, korkulu, tehlikeli zamanlarda bu iki surenin çokça okunmasını tavsiye etmişlerdir.
Yüce Allah (c.c.), kalplerimize Kuran-ı Kerim’in; surelerin, ayetlerin, zikirlerin sevgisini koysun. Onlardan gelecek nura, imana kalplerimizi sevk etsin. Faziletlerini üzerimize daim kılsın. Son nefeste Kuran-ı Kerim okunmayı ve imanla göçmeyi nasip eylesin. Âmin.
Muhsin İyi
BeğenBeğen
Aygül Göçen said
inanılmaz bir sayfa allah razı olsun bu sayfaya verdikleri değerden
BeğenBeğen
bilal eredemir said
sitede fil suresi ile ilgili bi hadis bulamadım ”bi işi yapıyosanız düzgün yapın ya allah allah”
BeğenBeğen